" Neden çağırdın beni buraya. " onu ilk gördüğüm yere gelmemi istemişti. Tedirginliğimi bir yana bırakıp soğuk bir sesle konuştum. " Gelmeni beklemiyordum ama geldin." birbirimizden çok uzakta duruyorduk. Bu benim için iyi birşeydi sadece benim için. Etrafa bakıp cevap verdim. " Gelmemi istedin ve ne söyleyeceksen söyle. Yorgunum!." ellerini paltosunun cebinden çıkardı ve hiç duymadığım yorgun bir sesle konuştu. " Bende yorgunum hemde çok. Ama neden yorgunum biliyor musun? Senin yüzünden, bana ve aklıma, kalbime yaptıkların yüzünden yorgunum." ona kaşlarımı çatarak baktım. " Seni seviyorum Derin. Gözlerini, gülüşünü, sesini, nefesini, yüzünü, kalbini herşeyini seviyorum ve vazgeçemiyorum. Zaten böyle bir niyetim de yok. Seni sevdiğimi, sensin nasıl zor durumda olduğumu anlamak kısa sürdü. Senin beni görmek istemememen, nefret etmen ve sana olan sevgimi görmeyişin hâla devam ediyor. Ben artık yoruldum ve zor durumdayım. Bana yine burada yardım ettiğin gibi, yine burada aşkıma karşılık vererek yine kurtar beni. Lütfen kurtar beni." dediklerine şaşkın bir şekilde baktım. Ağzımdan titrek bir sesle çıktı. " D-demir s-sen ne diyorsun?" " Beni sevmeni istiyorum. Çünkü yaralı bir adamı ancak aşık olduğu kadın iyileştirebilir." dedi ve aradaki mesafeyi koşarak aştı ve bana sımsıkı sarıldı. Ellerimi hiçbir şekilde oynatmadan öylece kaldım. ☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆