Sonsuz bir sınırsızlık ya da bedenimizi ve zihnimizi her anlamda kısıtlayan sınırlar... Sınırsızlığı genellikle olumlasakta, doğamız gereği dışımızdaki gerçeklik tarafından kuşatıldığımızdan, sınırlar bizim için zorludur. Kurduğumuz ilişkiler, düşüncelerimiz ya da daha somut haliyle mekan, beden bu sınırlılığın parçasıdır. Sınırların içindeki özgürlüğümüz sınırlarımızı tanımakla başlar. Ancak sınırlarımızı bilmek, başkalarının sınırlarını tanımak, kimi zaman bu sınırları oluşturmak yada sınırları genişletmek bizi özgür kılar. Tanıdıkça severiz ve sevdikçe kendimizi etkin kılar çoğalırız. Sevgi sınırlıdır, sınırlılık gerektirir ve bu sınırlılık bizi özgürleştirir.