Hıçkırıklarım dinmek bilmezken, peşimden gelmesine rağmen koşarak odaya girip kapıyı üzerime kilitledim. Kapıyı yumruklamasını düşünemezken ellerimle saçlarımı çekiştirdim ve kapıya doğru bağırdım.
"Ağla yaralı kalbim, her şey yalan ağla, bir avuç küldür elde kalan! Artık savrulup gitsen de rüzgâra ağla, mazidir şimdi senin olan! Yaralı yaralı kalbim dokunduğun el yalan, sakındığın gül yalan, sel akar kum olur geriye kalan!"
Kapının ardından boğuk erkeksi sesi duyuldu. "Yalan değildi hiçbiri! Gönül kapılarımı sonuna kadar açtım, yalnızca sana! Kaderime söz verdim seni alnıma yazdım! Aşkın bir alev gibi, lav gibi; yaktı yüreğimi, acımadan öldürdü beni. Bundan artık uzanamam ben sana, bu acıtır canımı!"
Siteye yeni taşınan çocuk kesinlikle "toptu" ve uğraşacak birilerini arayan semtin ağır abileri afilli bir iddiaya tutuşmuştu.
Kesinlikle onun top olduğuna hemfikirlerdi.
Geriye kalan tek şey kanıtlamaktı.