Seni Yaşamak Sensiz (Tamamlandı)
  • Reads 135,700
  • Votes 17,002
  • Parts 36
  • Reads 135,700
  • Votes 17,002
  • Parts 36
Complete, First published Mar 20, 2021
Mature
・Dönem kitabıdır.


İnsan susar
İnsan konuşur 
İnsan güler 
İnsan ağlar 
İnsan yaşar 
Ve insan ölür 

Yalanlar söylenir, bedeller ödenir, ihtimaller tartışılır, pişmanlıklar peyda olur, faydasız yakarışlar göğü öfkelendirir, gerçekler sırra kadem basar.

Ben Lina Kamer. Yaşanmamış oyunların yazılmamış kurallarını çiğnemeye, aleni yalanları gün yüzüne çıkarmaya geldim. Seni yaşarken sensiz, sensizliği unutanlara hatırlatmaya geldim. 

Kendisine miras kalan evde gizemli eşyalar ve mektuplar bulmasıyla bir ölümün sırlarını çözerken hesapta olmayan komplolarla karşılaşan Lina Kamer, hayatın anlamı, gerçeklik, ihanet ve daha birçok şey üzerine sancılar çeker. Çözülmeyi bekleyen sırlar onu ne kadar ayakta tutacak? İhanet, komplo, yalanlar... Peki ya aşk..?







🔱 ÇALINAMAZ, KOPYALANAMAZ, ÇOĞALTILAMAZ. BİR BENZERİNİ GÖRDÜGÜM AN YASAL İŞLEMLER BAŞLATACAĞIM.

İlk yazılma tarihi: 20.03.2021 🖤
Yayımlanma tarihi: 01.05.2021 🍀
Bitiş tarihi: 08.04.2022 💜
All Rights Reserved
Sign up to add Seni Yaşamak Sensiz (Tamamlandı) to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
GECENİN İZİ by hisssizyazar
38 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
Kızıl Sarmaşık (KİTAP OLDU) by aysnrnc
9 parts Complete
İnsan bir ömre kaç kimsesizlik sığdırır? Kaç yara, kaç gözyaşı, kaç acı? Kaç ölüm? Ben sayamıyorum artık... Aldığım her nefese kan kokusu karışırken, bu lanetten kurtulamayacağımı biliyorum... Bitsin istiyorum, bitsin ve ben yeniden başlayayım... Olmuyor... Bir vakitler meğer herkese güvenen bir kız çocuğuymuşum ben de, haberim yokmuş.. Sordular bir gün bana "Güvenmeyi bilir misin?" diye... Düşündüm... Geçmişe gidemedim sonra, korktum... Aklımda bir tek onun gözleri, yüreğimde yalnız onun sıcaklığı varmış gibi aldım nefesimi..."Bilmezmişim..." diye fısıldadım, buruk bir tebessümle..."Ona gelene kadar.." 🔥⚡🔥⚡🔥⚡🔥⚡🔥⚡🔥⚡🔥⚡ İnsan bir ömre kaç aile sığdırır? Kaç yuva, kaç kahkaha, kaç mutluluk? Kaç sevda? Ben sayamıyorum artık... Ama bir şey var eksik hissediyorum, olmuyor... Adını koyamıyorum, bir türlü tam olamıyorum... Ne arıyorum? Kimi bekliyorum? Bilmiyorum... Gelsin istiyorum, gelsin ve ben tam olayım... Olmuyor... Bir vakitler aşka düştüğümü sanırmışım da, meğer kalbimin yerinden bile haberim yokmuş... Sordular bir gün bana "Sevmeyi bilir misin?" diye... Düşündüm... Geçmişe gittim sonra, gülümsedim... Aklımda bir tek onun gözleri, yüreğimde yalnız onun sıcaklığı varmış gibi aldım nefesimi... "Bilmezmişim.." diye fısıldadım, kaybetmenin hüznüyle... "Onu görene kadar.." Yepyeni bir serüven, yepyeni bir efsane, destansı bir sevda masalı daha... Başımın Belası'nda gördüğümüz ama aslında burada tanıyacağımız Eren'in hikayesi... Sevdasıyla birlikte... 🔥🔥🔥🔥🔥 ✨️Hikâyemiz çok kısa süre içerisinde Parola Yayınları ile raflarınızdaki yerini alacağından tanıtım amaçlı ilk beş bölüm dışındaki diğer bölümler yayından kaldırılmıştır. Acılara yürüdüğümüz bu güzel hikayeyi keyifle okumanız dileğiyle✨️
You may also like
Slide 1 of 10
GECENİN İZİ cover
MAHPARE KORUYUCULARI cover
Kızıl Sarmaşık (KİTAP OLDU) cover
SİNEKKUŞU cover
Kırık Kalem  cover
MÜJGAN  cover
Oyun Arkadaşım cover
GÖNÜL ŞİFASI cover
Kara Gül  cover
ROZAN cover

GECENİN İZİ

38 parts Ongoing

Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....