Tehlikeliydi, korkutucuydu, hükmediciydi; aşıktı, aşıktım. Anlıyordu, anlıyordum.
Bazen kızacaktı, bazen sevecekti, sahiplenecekti, bazen tecavüz eder gibi olacaktı, bazen bir iki tokat atacaktı yine de onu seviyordum. Psioşist'ti o ve ben onu düzeltebilirdim. Çocukken dövülmüştü, hırpalanmıştı, öldürülmüş dirilmişti, ötelenmişti, atılmış, satılmıştı belli ki.
Tüm bunların üzerine bir de mafyaydı. Patronumun kim olduğunu öğrenince ise şaşıp kalacaksınız. Peki, ben onun zorak-i neyi olacaktım?
Yetimhanede büyümüş, 17 yıldır kimsesizlikle mücadele etmiş, çok erken yaşta kendi ayakları üzerinde durmayı öğrenmiş, zeki, atarlı, biraz ağzı bozuk lakin yufka yürekli bir kızdır Ahu Tomris Karayel. Bir gün ansızın yetimhaneye gelen oldukça varlıklı insanların, Tomris'in biyolojik ailesi olduklarını iddia etmesiyle birlikte işler asla eskisi gibi olmaz.
Bu hikayede ezilen, korkan, ürkek kız yok.
Bu hikayede cesur, lafını esirgemeyen, zeki kız var.
Bu hikayede Tomris'i yaralarından vuran insanlar var.
Bu hikayede vicdanları körelmiş insanlar var.
Bu hikayede Tomris' in bir de biyolojik ailesinin karşısında verdiği mücadele var.
*Karıştırılan bebekler klasiğinden bir tık farklısı*
Not: Kitap şahsıma aittir. Herhangi bir çalıntı veya kopyalanması durumda hukuki işlem başlatılacaktır.
İnstagram hesabım: _erzurumluniloyaa_