37 parts Ongoing MatureAkıl bir kez tutulur, kendi etrafında dönmeye başlar ve kazandığı tork, yeraltına doğru hareket başlatır. Basit bir düzlemde, aşınma olarak adlandırabiliriz bunu.
Ne dediğimi anlasa da benimsemedi.
"Onun deliliğini metafor halinde önüme sürüyorsun. Acımalı mıyım? Hepimizin boktan çocukları oldu. Gerçek ana babalarımızı bile bilmeden, piçlerin elinde yuvarlandık gittik. Sen neden böyle sorumluluk bilinci yüksek bir kız oldun?"
Bir an sessiz kaldım, cevaptan hoşlanmayacaktı. "Onun sayesinde."
"Kendi aklının değil de benim aklımın derdine düşmüştü o. İlk tanıştığımızda, elleri kanlı olan bendim. Avuçlarımı öptü ve yemin ederim ki elimdeki kanı unuttum. Belki haklısın, belki de yalnızca iyi bir oyuncuydu. ... Hayır, buna inanamıyorum. Benim inandığım, basit bir fiziktir Arın."
Gümüş bilyenin yanına, bir başka bilye getirdim.
"Zemine doğru aşınmış, akıl tutulması yaşayan bir aklı göçükten çıkarmaya çalışan bir diğer akıl," dedim, ikinci gümüş bilyeyi havaya kaldırarak. Bu, Karan'dı.
"Yeteri kadar güçlü bir momentuma sahip değilse, çarpıştıklarında-"
"Onun yerine geçer." Sesi sert ve acımasızdı.
"... Evet-" dediğim sırada, gümüş bilyeleri masadan süpürüp attı.
"Sizi kaderin bir araya getirmediğini hâlâ anlayamadın mı?"
Öyle olmasa bile dediklerim anlamını koruyordu. Fakat, o, yine, her zaman yaptığı gibi yazgılarıma kapılıp gitmedi. O ciddi ifadesinde belli belirsiz bir alaycılık belirdi.
"Fizik kanunlarını nasıl bu kadar dramatikleştirebildin?"
O tanıştığımız günden beri böyleydi. Yazgılar, onun pervasızlığı ve keskin cevapları karşısında yıkılırdı. Benim hafif şaşkın, kızarmış suretime karşın, göz kırptı. Dirseğini masanın üstüne koyup, işaret parmağını bir silah gibi yüzüme doğrulttu.
"Asıl akıl tutulmasıdır budur, yavrum."