Saç diplerimden parmak boğumlarıma kadar kanadığım o salı sabahında, dedim ki; üzülme, bundan fazlası olmayacak. Çünkü ölüler acıyı hissetmez. Geride kalan ruhun artık isteklerini ikiletmez. Göz pınarlarından çenendeki gamzeye kadar inen gözyaşlarının altında, dedin ki; gitme, sen gidersen zaman durmaz. Eğer zaman durmazsa bu kalbin gücü sensizliğe atmaya yetmez. Bundan fazlası oldu, ve zaman aktığı hâlde durdu. Bundan böyle mazi yargıç, bugün ise sana tutuklu. * İnsanlar duymadılar katran karası göğün altındaki serenadımı, ben de kitaplara fısıldadım; onlar vefakârdı, hemen anladı. Ben... İsmi gereği gök mavisi değil, tüm yalınlığıyla simsiyah bir gölgeyim. Üst üste dizilmiş bibloların yere düştüklerinde ortaya çıkardıkları kırık sesleriyim. Üstelik üzerimi süsleyen; kır papatyaları değil, yanmış siyah bir gülün küllü yaprakları. Ben Eflâl... Üstümde nem, göğsümde gam. Sîneye çekilmiş bir vakanın, tüm savunmasızlığıyla ortasındayım tam. *Ara verildi* 24.03.2021🥀
10 parts