Bir varoluş hikâyesi...
Günlüklerden günümüze ulaşan...
Sahip olduklarınız size yetmiyor mu?
Öyleyse sizi kendi hikâyeme davet ediyorum.
Belki de şükretmeniz gereken bir hayata sahipsinizdir.
Yanımda olmanıza ihtiyacım var ☁️
Herkes gibi benim de bir hikâyem var ama biraz farklı sanki...
Çocukluğum bulutlara olan aşkımla geçti,
gençliğim de öyle ve şimdi ben hâlâ bulutlara aşık bir adamım...
Belki de buluttan bir adamım.
Kimsenin sevmediği, kimsenin yanında istemediği bir adam.
Tükenmiş, çaresiz ve aptal. Evet aptalım.
İnsanın kendini aptal hissettiği anlar olur. Ben o anları pek sık bir şekilde yaşıyorum.
Kalbim buluttan çünkü ve her kırıldığında utanmadan döküyor yağmurlarını...
Sonra bir gökkuşağı çıkıyor ortaya ve ben ona aşık oluyorum.
Artık ağlamadan onu göremem. Bu da böyle bir masal işte.
Bulutlarımdan yaşlar düşer ve güneş doğar ansızın sonrası sen...
Bembeyaz bir bulutun hayatına renk katarsın ama kalır mısın benimle?
Bilmiyorum. Aptal bir aşık gibiyim, yeri belirsiz bir bulut gibiyim...
Ben buluttan bir adamım, peki sen?
Sen, ben ağlamadan gökkuşağı olabilir misin?
Yavuz üç çocuğunu ve eşini gözlerinin önünde kayıp eder. Şizofreni başlar ve ressam bir genç çocuğu en büyük oğluna benzetip kaçırı. Ona kendi oğlu gibi davranır