YEKTA ABİ +18
  • Leituras 580,654
  • Votos 7,007
  • Capítulos 24
  • Leituras 580,654
  • Votos 7,007
  • Capítulos 24
Em andamento, Primeira publicação em mar 25, 2021
Maduro
+18 içerecektir, rahatsız olacaklar okumasın!!!

⛓

"Selin, doğru eve gidiyorsun."

Yekta abi çocuk tembihler gibi konuştuğunda ters bir sesle cevap verdim. "Eve gideceğim zaten, başka nereye gidebilirim ki?"

Direksiyonu kavrayan parmaklarını serbest bırakıp vitesin bölmesinde duran sigara paketine uzandı. 

Cebinden çıkardığı çakmakla sigarasını ateşlediğinde içine derin bir nefes çekti ve zaten çıkık olan elmacık kemikleri daha da belirginleşti. Eş zamanlı olarak kendi tarafındaki camı aralayıp işaret parmağıyla sigara dalının belini kırarak izmaritini yere attı.

Keskin hatlarıyla donanmış yüzünü bana döndürdüğünde gözlerinde takılı kaldım. Ela gözlerinden aynı anda  birçok duygunun yer değiştirdiğini görebiliyordum. Fakat yakaladığım duygu ise kızgınlıktı.

"Bir kere de söz dinle ve karşı çıkmamayı dene!"

Bacaklarıma örttüğüm deri ceketini hışımla çekip onun kucağına bıraktım. Çantamın kollarını parmaklarıma doladığımda gözlerimi ondan çektim ve hayal kırıklığıyla mırıldandım. 

"Olur olur denerim. Umarım sende bundan sonra karşında bir çocuk varmış gibi davranmamayı denersin."

...
Todos os Direitos Reservados
Inscreva-se para adicionar YEKTA ABİ +18 à sua biblioteca e receber atualizações
ou
Diretrizes de Conteúdo
Talvez você também goste
AŞK İÇİN YAŞAMALI İNSAN , de esmerfrozenn
16 capítulos Em andamento
Kars'ın uçsuz bucaksız beyazlığı, gökyüzünden yere düşen sessiz bir ağıt gibiydi. Bu topraklar, sert rüzgarları ve katı töreleri kadar, içinde sakladığı derin acılarıyla da tanınırdı. İşte Eflal, bu çetin coğrafyanın en narin çiçeğiydi. Aşiretin gururla anılan kızı, güzelliğiyle efsanelere karışmış, kalbini ise yalnızca bir adama, Alparslan'a adamıştı. Sevda, onun için kutsal bir emanet, Alparslan ise bu emanetin sahibiydi. Fakat bir gün, bu emanetin kırıldığını, sevgisinin toprağa düştüğünü anladı. Alparslan, Eflal'in gözlerinde bulduğu huzuru, başka bir kadının gölgesinde aramıştı. Eflal'in üzerine kuma getirmek istemiş ve bunun için aşireti toplamıştı. O gün, Eflal'in içindeki sevda ateşi bir kor gibi yanmaya devam ederken, gururunun üstüne çöken karanlık, ruhunu üşütmeye başladı Odaları şimdi soğuktu; taş duvarlar, Eflal'in sessiz çığlıklarını yankılamak için oradaydı. Oysa bir zamanlar bu duvarlar, onun kahkahalarını, sevdasının umut dolu türkülerini taşırdı. Alparslan, eve her giriş yaptığında, Eflal'in yüreği daha da sıkışıyor, gözleri uzak dağların ardında bir çıkış yolu arıyordu. Kars'ın soğuk rüzgarları, onun acısını daha da derinleştiriyordu. "Töre mi ağırdır, aşk mı?" diye sordu kendi kendine. Gözyaşlarını içine akıtmayı öğrenmişti; çünkü aşiret kızlarına ağlamak yakışmazdı. Ama içindeki isyan, susturulması imkânsız bir fırtına gibi büyüyordu. Her gece yıldızlara bakıp, "Ben sevdim, ama sevdamı elimden aldılar," diye fısıldıyordu. Alparslan'a olan sevgisiyle gururu arasında sıkışmış, bir kadın olarak var olma savaşı veriyordu "Eflal: Karların altındaki sessiz çığlık", sadece bir kadının ihanetle yüzleşmesini değil; törelere, geleneklere ve kalbini yok sayan bir dünyaya karşı verdiği sessiz ama güçlü direnişi anlatıyor. Kars'ın karlı
LALO, de guullaarreess63
19 capítulos Em andamento
☘️Günçiçek▪️Fırat☘️ Günçiçek sinirle odaya girdiğinde Gülten'i ve annesinin yan yana buldu. Adımları Gülten'i bulduğunda kadının saçını başını yolmamak için kendimi zor tuttu. "Ne diye geldin yine? Anlamaz mısın? İstemem diyorum! Ne kırkındaki adama varırım ne de kuma olurum. Şimdi kimin adını ağzına aldıysan onunla gidesin. Bir daha kapımıza gelme!" Günçiçek sinirle bağırırken Selma Hanım hızla yerinden kalkıp Günçiçek'in koluna girdi. Kızı sinirlenirsin karşısındakinin yaşına bakmaz saçını başını yolardı valla! "Sen git Gülten, ben sana haber edecem." Gülten hızla yerinden kalktı. Allah var korkuyordu Günçiçek'ten. "Tamam abla," dedi Gülten hızla evden çıkarken. Gülten'in gidişiyle Günçiçek kolunu annesinden kurtarıp karşısına dikildi. Gözlerinde hayal kırıklığı vardı. "Ne haberi ana! Beni babam yaşımda adamlara mı vereceksiniz?" Selma Hanım yanlış anlaşıldığını fark ettiğinde hızla konuştu. "Yok kurban olduğum, yapar mıyım heç? Bu sefer gelen ne baban yaşındadır ne de evli. Bu sefer gelen çevre köyden Fırat Beydir." Günçiçek'in kaşlarını şaşkınlıkla havaya kalktı. Fırat Bey mi? Fırat bey merhameti tanınan bir Beydi. Lakin bir kusuru vardı. Dilsizdi. Hatta bundan dolayı LALO derlerdi Fırat Beye. Günçiçek'in boğazında sert bir yutkunma geçti. Ne yapacaktı? Kabul edecek miydi? Düşündü. Eğer kabul etmezse laflar asla dinmeyecek, diller kız kardeşlerine kadar uzanacaktı. Daha fazla düşünmedi. İçten içe pişman olmamak için dua ederken son sözlerini söyledi. "Kabulümdür. Gelsin Fırat Bey." Yayınlanma tarihi; 04/11/2023 Bitiş tarihi; 04/05/2024 LALO isimli ilk ve tek kurgudur
Talvez você também goste
Slide 1 of 10
AŞK İÇİN YAŞAMALI İNSAN  cover
İtiraf, Yaşanmış Gerçek Seks Hikayeleri cover
Aşkın Şefkati  cover
BERDEL cover
Seks ve anılar 18+ cover
MAZHAROĞULLARI cover
LALO cover
Güneş Tutulması  | Yarı texting  cover
Suskun cover
AYNI BIÇAĞIN SIRTINDA (+18) cover

AŞK İÇİN YAŞAMALI İNSAN

16 capítulos Em andamento

Kars'ın uçsuz bucaksız beyazlığı, gökyüzünden yere düşen sessiz bir ağıt gibiydi. Bu topraklar, sert rüzgarları ve katı töreleri kadar, içinde sakladığı derin acılarıyla da tanınırdı. İşte Eflal, bu çetin coğrafyanın en narin çiçeğiydi. Aşiretin gururla anılan kızı, güzelliğiyle efsanelere karışmış, kalbini ise yalnızca bir adama, Alparslan'a adamıştı. Sevda, onun için kutsal bir emanet, Alparslan ise bu emanetin sahibiydi. Fakat bir gün, bu emanetin kırıldığını, sevgisinin toprağa düştüğünü anladı. Alparslan, Eflal'in gözlerinde bulduğu huzuru, başka bir kadının gölgesinde aramıştı. Eflal'in üzerine kuma getirmek istemiş ve bunun için aşireti toplamıştı. O gün, Eflal'in içindeki sevda ateşi bir kor gibi yanmaya devam ederken, gururunun üstüne çöken karanlık, ruhunu üşütmeye başladı Odaları şimdi soğuktu; taş duvarlar, Eflal'in sessiz çığlıklarını yankılamak için oradaydı. Oysa bir zamanlar bu duvarlar, onun kahkahalarını, sevdasının umut dolu türkülerini taşırdı. Alparslan, eve her giriş yaptığında, Eflal'in yüreği daha da sıkışıyor, gözleri uzak dağların ardında bir çıkış yolu arıyordu. Kars'ın soğuk rüzgarları, onun acısını daha da derinleştiriyordu. "Töre mi ağırdır, aşk mı?" diye sordu kendi kendine. Gözyaşlarını içine akıtmayı öğrenmişti; çünkü aşiret kızlarına ağlamak yakışmazdı. Ama içindeki isyan, susturulması imkânsız bir fırtına gibi büyüyordu. Her gece yıldızlara bakıp, "Ben sevdim, ama sevdamı elimden aldılar," diye fısıldıyordu. Alparslan'a olan sevgisiyle gururu arasında sıkışmış, bir kadın olarak var olma savaşı veriyordu "Eflal: Karların altındaki sessiz çığlık", sadece bir kadının ihanetle yüzleşmesini değil; törelere, geleneklere ve kalbini yok sayan bir dünyaya karşı verdiği sessiz ama güçlü direnişi anlatıyor. Kars'ın karlı