"Evime götür o zaman beni" "Evimize demek istedin herhalde " "Yoo öyle demek istemedim !" "Ama öyle ." Konuşmamızın üzerinden neredeyse yarım saat geçmişti . Ve bu benim evime giden yol değildi ! "Doruk benim alnımda mal mı yazıyor ?!" "Bakayım ..." Bana dönüp ciddi ciddi suratıma bakıyordu . Alnımda mal yazmasına şaşırmış gibi bir hâl vardı sanki yüzünde ... "Garip ..." Garip olan ne alnımda mal yazmıyor olması mı ?" Deyip Doruk'a kızgın kızgın bakıyordum o ise hâlâ benim yüzüme bakıyordu . "Hayır . Yüzünün uzaktan göründüğünden çok daha güzel olması ..." Kalbim yerinden çıkacak gibi atıyordu . Doruk' asla böyle bir cevap beklemiyordum . Kulaklarım mı yanıyor benim ?... "Utanınca daha güzel oluyorsun Havuçlu Turta ." O kadar utanmıştım ki bana Havuçlu Turta demesine bile kızamadım . İyice kızardığımı hissedebiliyordum . Tombik bir domates gibi olmuştur eminim yüzüm ...
14 parts