SİYAHIN ÖTEKİ YÜZÜ "KİTAP OLDU" 4. Baskısıyla raflarda" #wattys2015
  • Reads 1,670,808
  • Votes 40,031
  • Parts 50
  • Wattys winner
  • Reads 1,670,808
  • Votes 40,031
  • Parts 50
  • Wattys winner
Complete, First published Nov 11, 2014
Mature
Siyah hep siyahtır. Öteki yüzü de doğru yüzü de... İki siyah bir araya gelirse peki?  Geçmişi  belirsiz tüm insanlık duyguları elinden alınan duygusuz bir kız ve geçmişi karanlık genç bir adam... İkisi bir araya gelirse siyahların savaşı başlar ve galip belirsiz olur. Neden? İki  siyah bir araya gelirse birbirinde kaybolur. Siyahın Öteki Yüzü, yine klişeden uzak gerçek bir aşkı aşkın çekim gücünü anlatan, yine herkesin kendinden bir şeyler bulabileceği simsiyah bir aşkın hikayesi...
All Rights Reserved
Table of contents
Sign up to add SİYAHIN ÖTEKİ YÜZÜ quot;KİTAP OLDUquot; 4. Baskısıyla raflardaquot; #wattys2015 to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
ÇAMURLU SULAR by acarpebdiemi
33 parts Ongoing
"Deren." Neydi yapmak istediğim? Kaçmak veya yüzleşmek. Kaçmak için biraz geç kalmıştım. Kaçamıyorsan o zaman yüzleşecektim. Yanına doğru yürüyüp, demirin önünde bakışlarımı ona çevirerek durdum. Kısa süreli sessizlik, gözlerine yerleştirdiği alaycı bakış ve, "Zamanında peşimden koşan kızın şimdi benden kaçıyor olması büyük ironi." demesiyle son buldu. ☂ "Bakın Deren Hanım, lütfen daha iyi düşünün. Artık kasten adam yaralama suçuyla değil 'cinayetle' karşı karşıyayız. Elle tutulur hiçbir delil yok ve şu an tehlikede olabilirsiniz." "Ne demek istiyorsunuz. Sena'nın ölümünden sonra şimdi de benim mi peşimde?" "Bunu bilemeyiz ama bu ihtimalide düşünmek zorundayız. Çamlıdere'de olan olayda Sena Yiğitbaş'ta siz de saldırıya uğramıştınız ve bu akşam üzeri Sena Yiğitbaş çalıştığı hastanede öldü. Uğradığı bıçaklı saldırıdan 1 ay sonra, öylesine kalabalık bir ortamda kimsenin hiçbir şey görmediği şekilde düşüp, boynunun kırılmasıyla saniyeler içinde ölmesi ya fazla tesadüf ya da katilin başladığı işi yarım bırakmamasının sonucu. Ve emin olun ki bu olayın tesadüf olamayacağını bilecek kadar çok cinayetle karşılaştım." ☂ Artık sana yazdıklarıma, "En yakın zamanda seni sevmekten vazgeçeceğim!" gibisinden beylik sözleriyle son noktayı koymayacağım. Gitgide daha çok aşık oluyorum. Bunun farkına geç de olsa vardım. Yapamayacağım bir şey içinde sürekli kendimi yaralamayı bir kenara bırakıyorum. Zaten senden aldığım darbelerle yeterince yaralanmıyor muyum ki de, bir de ben kendime acı çektiriyorum? ☂ Aldığımız her bir nefesi, nereye vardığını bilmediğimiz yollarda, düşe kalka yürüyerek harcıyoruz. Kapıldığımız şeyler uğruna bir ömür yitiriyoruz. Bazense, öyle bir şey yapıyoruz ki, o tozlu kitabın kapağını açıp, üstü örtülenlere ışık tutuyoruz, olayların merkezin
Kağıt Evler by limonkokuluyagmur
60 parts Complete
Giz çapkın bir gülüşle göz ucuyla Dilara'ya bakarken arabayı durdurarak tüm varlığıyla kadından tarafa döndü. Öyle güzeldi ki... Giz kapılıp gitmemek, kendi mecrasında akabilmek için gösterdiği çabayla, ruhunun eteklerinden eprimeye başlandığını hissediyordu. Adam, etini çok kez keskin bıçakların ucunda denemişti ama ruhu, ruhu bunu ilk kez tecrübe ediyordu. Üstelik bunun için, bu sefer kimse bıçak kullanmaya da tenezzül etmiyordu. İşte Dilara, şimdi elini uzatıp göğsüne koysa, adamın ruhunu zahmetsizce ikiye ayırabilirdi. Ama yapmıyordu. Düşüncelerinin girdabından kurtulma için başını iki yana saklarken Dilara'ya bakarak takılmak istercesine "Celoso?" diyerek gülümsedi. İhtimali bile mümkün değildi. En azından Giz öyle düşünmüştü. Dilara'nın alaylı gülümseyerek ona cevap vermesini beklediği saniyeler uzarken kaşlarını çatarak kadına baktı. Gerçekten, onu kıskanmış olması mümkün müydü? Sorgulamak isteniyordu. Dudağının ucunda beliren gülüşle ellerini öne uzatmak kadının boynuna yerleştirdi ve aradaki mesafeyi hızla kapattı. Dilara'nın dudaklarının sıcaklığını hissederken, birazdan kadın tarafından itilecek olmanın bilinciyle acele etmekten kendini alamıyordu. Ama bu da olmadı. Dilara şaşkınca açılan gözlerini adamın üzerindeki etkisine teslim olarak kapatırken soğuk parmaklarını da ensesindeki saçların arasına kaydırdı. Sonunda nefessiz kalan ciğerlerinde hissettiği ağrıya teslim olarak geri çekildiğinde, bir mucizeye tanıklık etmiş gibi gülümserken Dilara'nın hızlı hızlı titreyen kapalı gözlerine, güzel yüzüne baktı. Uzanıp önce şakağına, ardından alnına, saçlarının başladığı yere derin birer öpücük kondurdu. Sesinin çıkacağından emin olamadığı için fısıldamayı tercih ederken nefesini Dilara'nın saçlarının arasına bırakarak konuştu. "Buenas noches." *** 17.10.2015
DİVANE ✔️ by selmakeskin_
58 parts Complete
"Küçük bir kız çocuğu gibisin." Soğuğun içime ilmek ilmek işlemesi gecenin ayazından değildi, onun buz gibi sözlerinden ürpermiştim. Gök yüzünde bizi seyreden yıldızlardan ziyade kendi ışığının aydınlattığı, o zehir karası delici gözlerine yerleşen alaylı parıltı ve söylediği son şeyle çileden çıkmıştım artık. İçimde lavlarını köpürterek sabrımın son demlerinde dolanan volkan patlamaya hazırdı, bu işin başka çaresi yoktu ve inceldiği yerden kopacaktı. Ben onun sayesinde çoktan büyümüştüm fakat o her seferinde inadına yapar gibi çocuk olduğumu savunuyordu. Beni bakışları, tavırları, hareketleri ve kelimeleriyle resmen eziyordu. Kalbimi eziyordu. "Çocuk falan değilim ben!" Diye bağırdım sonunda içimdeki ateşten okyanus çaresizce çırpınan benliğimi cayır cayır yakmaya başlarken. Aynı anda hem üşüyor hemde alev alev yanıyordum. Kendi içimde birçok imkansızı barındırıyordum. Sertçe yutkundum... Sesimi iyice yükselttiğimde tek bir mimiğimi bile kaçırmak istemiyormuş gibi dikkatle beni izlemeye başladı, artık gerçekten dayanamıyordum. "Çocuk değilim anladın mı? Değilim! Sana abi demek zoruma gitmeye başladığında büyüdüm ben!" Diye adeta haykırdım. "Duygularımı gizlemeyi öğrendiğimde büyüdüm! Susmayı öğrendiğimde, sessizce ağlamayı öğrendiğimde büyüdüm! Gözümün önünde başkasına dokunduğunda büyüdüm!" Ona ilk kez utanıp çekinmeden kurduğum bu uzun ve acımı haykıran cümleler tüm nefesimi tüketmişti fakat söyleyecek son bir sözüm daha kalbimin en ücra köşesinden saniyeler sonra çıkagelmişti. "Seni sevdiğim gün büyüdüm ben." Diye fısıldadı güçlükle soğuktan zangır zangır titreyen dudaklarım.
You may also like
Slide 1 of 10
ÇAMURLU SULAR cover
GÖNÜL ŞİFASI cover
Kağıt Evler cover
İlkyaz Fırtınası cover
BEDEL cover
Lafügüzaf  cover
DİVANE ✔️ cover
BENİ KALBİNE HAPSET: HEDİYE cover
✦ PUSULA ✦ cover
RENKLERİN ARAFI  cover

ÇAMURLU SULAR

33 parts Ongoing

"Deren." Neydi yapmak istediğim? Kaçmak veya yüzleşmek. Kaçmak için biraz geç kalmıştım. Kaçamıyorsan o zaman yüzleşecektim. Yanına doğru yürüyüp, demirin önünde bakışlarımı ona çevirerek durdum. Kısa süreli sessizlik, gözlerine yerleştirdiği alaycı bakış ve, "Zamanında peşimden koşan kızın şimdi benden kaçıyor olması büyük ironi." demesiyle son buldu. ☂ "Bakın Deren Hanım, lütfen daha iyi düşünün. Artık kasten adam yaralama suçuyla değil 'cinayetle' karşı karşıyayız. Elle tutulur hiçbir delil yok ve şu an tehlikede olabilirsiniz." "Ne demek istiyorsunuz. Sena'nın ölümünden sonra şimdi de benim mi peşimde?" "Bunu bilemeyiz ama bu ihtimalide düşünmek zorundayız. Çamlıdere'de olan olayda Sena Yiğitbaş'ta siz de saldırıya uğramıştınız ve bu akşam üzeri Sena Yiğitbaş çalıştığı hastanede öldü. Uğradığı bıçaklı saldırıdan 1 ay sonra, öylesine kalabalık bir ortamda kimsenin hiçbir şey görmediği şekilde düşüp, boynunun kırılmasıyla saniyeler içinde ölmesi ya fazla tesadüf ya da katilin başladığı işi yarım bırakmamasının sonucu. Ve emin olun ki bu olayın tesadüf olamayacağını bilecek kadar çok cinayetle karşılaştım." ☂ Artık sana yazdıklarıma, "En yakın zamanda seni sevmekten vazgeçeceğim!" gibisinden beylik sözleriyle son noktayı koymayacağım. Gitgide daha çok aşık oluyorum. Bunun farkına geç de olsa vardım. Yapamayacağım bir şey içinde sürekli kendimi yaralamayı bir kenara bırakıyorum. Zaten senden aldığım darbelerle yeterince yaralanmıyor muyum ki de, bir de ben kendime acı çektiriyorum? ☂ Aldığımız her bir nefesi, nereye vardığını bilmediğimiz yollarda, düşe kalka yürüyerek harcıyoruz. Kapıldığımız şeyler uğruna bir ömür yitiriyoruz. Bazense, öyle bir şey yapıyoruz ki, o tozlu kitabın kapağını açıp, üstü örtülenlere ışık tutuyoruz, olayların merkezin