-Bu soruyu böyle çözebileceğine emin misin? Arkamdan gelen sesle irkildim, büyük ihtimal 12. sınıf olan inkar edemeyeceğim kadar yakışıklı olan biri sandalyeme doğru eğilmiş ukala ve çok bilmiş bir tavırla bana bakıyordu. Sinirlenmiştim kim tanımadığı birinin masasında durup çözdüğü sorulara bakardı ki? Sapık manyak. -Çözmeyi umuyorum ve sen kimsin -Daha formülünü doğru yazmamışsın yalnız Ah, evet fizik ve mükemmel formülleri... Soruma cevap vermediğini de fark etmiştim sapık olma ihtimali gidere artıyor. -Karıştırmışım çok fazla formül var doğrusunu yazar sonucu bulurum. Dikkatimi dağıttığın için çok sağ ol bu arada. Altta kalmak mı? Asla. -Tabii dikkatini dağıtmışımdır kesin, eğer söylemeseydim iki saat o soruyla cebelleşirdin -Sana yapardım diyorum şimdi gider misin başımdan? -Emin ol öyle bir şansım olsaydı kesinlikle giderdim Aa ne diyor be bu. Kütüphane. Okul çıkışı saati. Ve anlatılmaz yaşanır olan şu kalabalık, ve koskoca kütüphanede yalnızca benim yanımın boş olması en son kitaplarda gördüğüm bir tesadüf... -Tamam o zaman ama mümkün olduğu kadar uzağa git corona olmak istemiyorum Yüzünde pislik olduğunu gösteren bir sırıtış belirdi ama neyse ki dediğimi yaptı ve karşıma oturdu. Test kitaplarını çıkardığında şaşırmıştım, 12 sanmıştım ben bunu değilmiş... Aynı zamanda sapık da değilmiş, yani... Sanırım.