Sözleri ile kaybettiğim irademi kazanmaya çalışarak, kollarından kurtulmak için çırpındım. Ama beni bırakmak yerine sıkıca tutmuş, son bir kez daha tehditkâr bir ses ile uyarmıştı. "Bana geri dön!.." Çırpınmama rağmen kollarından kurtulamayınca bu sefer zıttını yaparak sakin kalmaya çalıştım. Bendeki yarattığı enkaza karşılık olarak, onu deli edecek sözleri tek tek sıralamaya başladım. "Toprak'a aşık oldum, Hakan..." Bunu yaparken; onun da yaptığı gibi kulağına eğilmiş, sakin ama ağlamaktan ve sinirden titreyen sesim ile meydan okumuştum. Duydukları ile vücudu gerildi. Öfkeli yüzündeki kaşları daha da çok çatılırken, karşımdaki manzaradan ilk defa bu denli keyif almıştım. Onun elleri bedenimde, benin ellerim ise onun kollarında takılı kalmış bir şekilde birbirimizi izliyorduk. Ben korkunç bir şekilde sırıtırken, o sırıtışımı çattığı kaşlarının arasından izlemeye devam etti. "Yağmur..." Sessiz ortamda aniden yükselen tanıdık gür sesle; başımı çevirip omuzumun üzerinden sesin geldiği tarafa bakındım. Hakan'ın yeşil hareleri benden koparken, karşımda öfkeden deliye dönmüş Toprak'ı gördüm...