FEHT | Şafağın Gölgesi
  • Reads 1,042
  • Votes 316
  • Parts 13
  • Reads 1,042
  • Votes 316
  • Parts 13
Ongoing, First published Mar 31, 2021
Her hikayenin bir başlangıç noktası vardır ve her başlangıç noktası, başka bir hikayenin sonunu taşır. 

Ayın kızıla vurduğu, insanların derin uykuda olduğu, ormanların sessiz olduğu ve dünyadaki her şeyin kendi köşesine çekildiği saatlerde asla uyumayan biri vardı... 

Bir adam... 

Gözlerinin grisine tüm evreni hapsetmiş bir adam... 

Bir de sıradan olmadığının farkında bile olmayan bir kadın.

Adamın hikayesinin bittiği yerde, kadının hikayesi başlayacak ve hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı. 

Bir gece yolları kesiştiğinde, kadın görmemesi gereken bir şey görecek ve adam gözlerinin içine bakıp sihirli kelimelerini söyleyip hafızasını silecekti. 

Her şey kendi dinamiğine dönmeyi beklerken, ay sonsuza dek kızıllığını koruyacak, insanlar artık geceleri uyuyamayacak, ormanlar hiçbir zaman sessiz kalmayacak ve kadın bir sabah uyandığında her şeyi hatırlayacaktı...

FEHT | Şafağın Gölgesi
1 Nisan 2021

*Tüm hakları şahsıma aittir. Kopyalanması, izinsiz kullanılması, çalınması durumunda yasal haklara başvurulacaktır*
All Rights Reserved
Sign up to add FEHT | Şafağın Gölgesi to your library and receive updates
or
#72thewattys2023
Content Guidelines
You may also like
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oluyor) by Maral_Atmc6
72 parts Ongoing
Elzem Akay'ın sıradan ama güzel bir hayatı vardı. En iyi okullarda okumuş, en güzel oyuncaklara ve kıyafetlere sahip olmuştu. En değerli mücevherler daima onun boynunu süslemiştir. Lüks içinde yaşarken hayatta istediği her şeye kolayca sahip olmuştu. Üzerine titreyen iki abisi, onu hep güldüren kız kardeşi, iyi bir yengesi ve onu sürekli çıldırtan bir hizmetçisi varken hayat ona karşı fazlasıyla cömertti. Tüm bunları ne bozabilirdi ki? Bir gece korkunç bir ritüele kurban edildiğinde gözlerini bambaşka bir dünyada açar. Orta Çağın hiyerarşisinin içinde kalmışken eve dönmek hiç kolay değildi. Kendi dünyasında bir öğretmenken Ölümsüzlerin akademisinde bir hizmetçi olunca, sınıf farkının acımasız gerçekleriyle yüzleşir. Burası onun dünyası değildi, burası barbarların hüküm sürdüğü Araftı ve o, hayatta kalmak istiyorsa lüks alışkanlıklarından ödün vermeyi öğrenmeliydi. *** "Medeniyet yoksunu, vahşi barbar!" diye ona sesimi yükselttiğimde çatılan kaşları umurumda bile değildi. Tüm gün kuyudan su çeken o değildi. "Şu sivri dilin bir gün başına bela olacak." Sert bakışlarla beni uyardıktan sonra merdiveni işaret etti. "Kahyadan fırça yemek istemiyorsan işinin başına dön." "O kadın bir cadı." Ondan bahsederken bile tiksintiyle yüzümü buruşturdum. "Bence benden nefret ediyor." "Hayret." Kaşları alayla yukarı kalktı. "Oysaki çok sevilesi bir kadınsın." İğneleyici sesiyle ters ters ona baktım. "Sizde öyle Savcı Bey," dedim oyunbaz bir ifadeyle. "Sizi görenlerin yüzünde güller açıyor." "Bunu inanarak söylemiyorsun." "Tabii ki inanarak söylemiyorum." Gülerek bana ikinci kez merdiveni işaret etti. "İşinin başına dön aksi taktirde yarın seni sınıfıma almam. Bir hizmetçiye ders verdiğim için yeterince sorun yaşıyorum." Bu vahşiler kendi dünyamda ne kadar zengin ve asil olduğumu anlamak istemiyordu.
EJDERHA ŞÖVALYESİ ~ ARYA ~ by yildizmutlu91
80 parts Ongoing
# Gençkurgu-- Fantastik # # 3. Fantastik # 1. Akademi # 1. Büyü # 1. Ejderha # 1. Efsane # 1. Krallık # 2. Savaş - Düşünsene, sen büyünün her şey olduğu bir dünyada, zerre kadar büyü gücüne sahip değilsin. Sen bu dünyada hiçbir şey yapmazsın. Her şeyden vazgeç gitsin. Sen doğuştan eziksin ! Cümlesini bitirdikten sonra yüzüme doğru baktı. Gözlerindeki aşağılayan bakışlarla yaptığım mimikleri izliyordu. Sağ elini kaldırıp yüzünü aşağıya yukarı doğru sıvazladıktan sonra eli yüzünde durdu. Elinin yardımıyla sağ gözünün göz kabağını havaya kaldırdı. Işaret ve orta parmağını gözünün üstüne yerleştirip göz bebeğinin iyice görmemi sağladı. Göz bebeğinin içinde bile beni aşağılayan, hor gören bir tutum vardı. Elini yüzünden çekip gözlerini gözlerime tekrar dikti ve güçlü kahkahalar atarak gülmeye başladı. O kahkahalar attıkça içimde kopan fırtınadan haberi bile yoktu. - Yanılıyosun ! Dedim sesim güçlü ve yüksek çıkmıştı. Yüzüne doğru baktığımda anlamsız gülümsemesi kaybulmuş şaşkın bir şekilde bakıyordu. - Ben ezik değilim. Ben güçsüzleri korumak için kendini ateşe atmış biriyim. **************** İçinde bulunduğum Daryon krallığı da dahil bütün dünya büyü gücü üzerine kuruluyken benim içimde hiçbir büyü gücü yoktu. Köyümüze gelen elçinin beni akademiye götürmesi ile bütün hayatım kökten değişti. Şimdi ejderhayı ve yeni sahip olduğum güçleri kullanarak en güçlü olmak zorundaydım. Bu sayede canımdan bile değer verdiğim herkesi koruyabilecektim.
YAFTA by yesimisildakw
9 parts Ongoing
"Sudan korkmasına rağmen okyanusa adım atmaya cesaret eden herkese ithafen..." "Geçmişin, geleceğin..." Parmaklarını hafifçe saçıma değdi, bir tutam saçı parmağında oynattı. Acıyla kasılan kalbime rağmen geriye tek bir adım bile atamadım. "Farkında değil misin Serin?" Sesi soğuktu, her zamankinden çok daha farklı bir soğukluk. Gözlerine bile yansımış, canımı acıtıyordu. Bana doğru bir adım daha attı, aramızdaki mesafeyi artık sıfıra indirmişti. "Tüm zamanların bana ait, benim izlerimle dolu..." Bu sefer bir adım geri atabilmiştim, çınlayan kulağımın uğursuz sesi tüm benliğimde yankılanıyordu. Efser'in sözleri zihnimde doğru bir anlama kavuşamıyor, karmakarışık olan zihnimi daha fazla alabora ediyordu. Aramızda açılan mesafeyi kısa sürede kapattı, ellerinin teki sırtımı yasladığım duvardaydı. Diğerini ise usulca çeneme koydu ve bakışlarımı ondan kaçırmama izin vermeyecek bir pozisyonda tuttu. "Artık, beni her şeyimle hatırlıyorsun dimi?" Ona cevap veremedim ancak zihnimin cevabı artık netti. Çünkü hatırlıyordum; onu ilk gördüğümde vücuduma çarpan soğuk rüzgarın etkisini, gözlerine ilk baktığımda hissettiğim baharın esintisini, çocukluğumu, gençliğimi, yetişkinliğimi... İçimde büyüyen ve bir sarmaşık gibi bedenimi elen geçiren o duyguyu hatırlıyordum. Bir yandan delicesine kaçıp uzaklaşmak ama bir yandan da içine düşüp boğulmak istediğim, o arafta kalmış duyguyu, o duygunun sahibini, Efser'i hatırlıyordum. Yafta: Kişiye isnat edilen haksız suçlama. Tüm hakları saklıdır. Bu isimle yazılmış ilk hikaye. Telif hakkı saklıdır. Herhangi bir usulsüzlükte hukuki süreç başlatılacaktır.
You may also like
Slide 1 of 10
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oluyor) cover
EJDERHA ŞÖVALYESİ ~ ARYA ~ cover
KARANLIĞIN ŞEHRİ cover
BAL ÇİÇEĞİ +18 cover
YAFTA cover
NEFRETİN TOHUMLARI cover
Lidena cover
Kötü Kadın Kahraman Olursa?!! cover
Genesis [GAY] cover
KÜÇÜK GELİN  cover

MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oluyor)

72 parts Ongoing

Elzem Akay'ın sıradan ama güzel bir hayatı vardı. En iyi okullarda okumuş, en güzel oyuncaklara ve kıyafetlere sahip olmuştu. En değerli mücevherler daima onun boynunu süslemiştir. Lüks içinde yaşarken hayatta istediği her şeye kolayca sahip olmuştu. Üzerine titreyen iki abisi, onu hep güldüren kız kardeşi, iyi bir yengesi ve onu sürekli çıldırtan bir hizmetçisi varken hayat ona karşı fazlasıyla cömertti. Tüm bunları ne bozabilirdi ki? Bir gece korkunç bir ritüele kurban edildiğinde gözlerini bambaşka bir dünyada açar. Orta Çağın hiyerarşisinin içinde kalmışken eve dönmek hiç kolay değildi. Kendi dünyasında bir öğretmenken Ölümsüzlerin akademisinde bir hizmetçi olunca, sınıf farkının acımasız gerçekleriyle yüzleşir. Burası onun dünyası değildi, burası barbarların hüküm sürdüğü Araftı ve o, hayatta kalmak istiyorsa lüks alışkanlıklarından ödün vermeyi öğrenmeliydi. *** "Medeniyet yoksunu, vahşi barbar!" diye ona sesimi yükselttiğimde çatılan kaşları umurumda bile değildi. Tüm gün kuyudan su çeken o değildi. "Şu sivri dilin bir gün başına bela olacak." Sert bakışlarla beni uyardıktan sonra merdiveni işaret etti. "Kahyadan fırça yemek istemiyorsan işinin başına dön." "O kadın bir cadı." Ondan bahsederken bile tiksintiyle yüzümü buruşturdum. "Bence benden nefret ediyor." "Hayret." Kaşları alayla yukarı kalktı. "Oysaki çok sevilesi bir kadınsın." İğneleyici sesiyle ters ters ona baktım. "Sizde öyle Savcı Bey," dedim oyunbaz bir ifadeyle. "Sizi görenlerin yüzünde güller açıyor." "Bunu inanarak söylemiyorsun." "Tabii ki inanarak söylemiyorum." Gülerek bana ikinci kez merdiveni işaret etti. "İşinin başına dön aksi taktirde yarın seni sınıfıma almam. Bir hizmetçiye ders verdiğim için yeterince sorun yaşıyorum." Bu vahşiler kendi dünyamda ne kadar zengin ve asil olduğumu anlamak istemiyordu.