Benim adım Y1355, üretildiğimin 20. Yılına girmeme son on gün kaldı. Korktuğum güne adım adım yaklaşıyorum. On gün sonra yüce annemiz Saanvi yanıma gelip benden bir seçim yapmamı isteyecek. Önümde iki seçenek var, ya birinci kapıyı seçer başıma ne geleceğini bilmediğim bir yola girerim ya da ikinci kapıyı seçer denizin içindeki yaratığın beni yememesi için mücadele ederdim. Kısaca ikinci kapı ölüm, birinci kapı belirsizlikti.
Bütün ürünler Saanvi ne dese sorgusuz yapıyor, onu dinliyorlardı. Bir tek sorgulayan, merak eden ürün bendim. Peki ya neden? Neden diğer ürünler benim gibi değil? Neden sadece ben gerçeklerin farkındayım? Neden bu lanet yerden kurtulamıyorum? Neden bildikleri halde bize bir şey anlatmıyorlar? Neden kütüphaneye giremiyoruz? Neden her ay düzenli olarak birinci kapının önüne yeni ürünler bırakılıyor? Neden o küçük ürünlere biz bakmak zorundayız?
Her şeyden önemlisi biz nasıl üretiliyoruz? Anlatmasalar da o kapının ardında bizi üretiyorlar, farkındayım. Peki ya neden bıraktıkları ürünleri yıllar sonra geri alıyorlar?
Aklımda binlerce sorular ve parçalar, kalbimde kötü hisler ve korkular vardı. Bunların hepsi tek bir gecede yok oldu. O gece, insanın içine telaş ve korku salan büyük bir sesle, yataklardan irkilerek uyandık. Alışılmışın dışında, farklı bir şey oldu. Geceyi süsleyen Ay ve yıldız kırmızıya büründü. Gökyüzü parçalandı, kasvetli ve şiddetli bir rüzgâr esti.
İşte o gece bütün düzen değişti.
Siyah beyaza, arı çiçeğe, geçmiş geleceğe ve kutsanmış aşk bana lanetlendi.
-7 Nisan 2021-
İnsanlar üçe ayrılır; Yaşayanlar, Yaşamayanlar. Yaşayamayanlar...
Yaşayanlar: hâlâ dünyadaki hayatına devam edenler.
Yaşamayanlar: öldükten sonra ikinci bir şansı hak edip bu büyülü evrene gelenler.
Yaşayamayanlar: öldükten sonra ikinci şansı hak eden ancak büyü gücü ve dövmesi oluşmayanlar.
🖤
Başlangıç ve bitiş. Bebek arabasıyla gezdiğim yolları, şimdi tekerlekli sandalyeyle geri dönüyorum.
🖤
En büyük gayesi babasının öğrettiği gibi
adaletli bir avukat olmak isteyen Yargı Yargıcı kendini ölümcül bir hastalığın pençesinde bulur.
Öldükten sonra gözlerini başka bir evrende açan Yargı, hastalıklar içinde yüzerken, çektiği acılar bir anda kesildiği için yeteri kadar tepki veremez. Ta ki karşısında ömür boyu kendisini bekleyen ruh eşini görene kadar.
Yaşamayanlar evreni tüm hızında akmaya devam ederken, Yargı olaylara adapte olmaya çalışacak. Öğrendiği en önemli bilgi ise burada insanların tıpkı bir satranç tahtası gibi altıya bölündükleri olacak. Yargı grubunu bulmak için bedeninde belirecek olan dövmeyi beklemek zorunda. Piyon da olabilir, şah da. Ya da hiçbir grubun dövmesi oluşmaz ve kendini bir anda Yaşayamayanlar'ın arasında bulur. Hiçbir büyü gücüne sahip olmayan ve dışlanmışların arasında...