Acı ile iklim büklüm oldu. Elleri hızla ayağına yöneldi ve buluşunca acı ile inledi. Zihnindeki sesler tekrar konuşmaya başladı. Ona gülüyorlardı. "Hangi aptal böyle bir hata yapardı ki?" dedi sesler. "Mara yerine geçecek. Ah, zavallı!" diye onunla alay ettiler. Eris sinirle boş odada haykırdı. "Susun, susun susun! " Her kelimede yükselen sesi histerikleşmeye başladığında dudaklarını birbirine bastırıp kendini susturdu. Soğuk tahta zeminde düştüğü pozisyonunu hiç değiştirmeden durmaya devam etti. Dışarıdan sessiz görünen vücudunun içinde, fırtınalar kopuyordu. Birkaç saniye, önce birkaç dakikaya daha sonra ise birkaç saate dönüştü. Zaman kavramı artık anlamını yitirmeye başlamış güneş çoktan batmıştı. Eris, ayağa kalkmaya karar verdi. Yüzü mimiksiz olsa da titreyen elleri onun korkusunu ele veriyordu. Kendini sakatlamış olabileceği korkusunu...
Kendini kusursuz olarak gören ve her fırsatta övünen küçük kusur, yaptığı ve her geçen gün biriken hatalarının yarattığı çirkin hissi içinden nasıl atmalı? Nasıl tekrar kusursuz olmalı?
"Demek telefon görüşmesi yapmak için her şeyi yaparsın öyle mi?"
Başımı Hızla yukarı aşağı sallayıp
"Yaparım"
"O zaman cehennemine hoşgeldin küçüğüm"
Benden en fazla ne isteyebilirdi ki?
Telefona ihtiyacım vardı hemde en kısa sürede
Bir telefon görüşmesi için her şeyi yapacaksın deseler hayatta inanmazdım
Demek ki büyük konuşmamak gerekiyormuş
hikaye adı üstünde sert olacak sonra tecavüz falan diyen burdan sonrasını okumasın yoksa engeli basarım
Hikaye (BxB) olacak ve kapalı cezaevinde geçecek
Gerçek kurum ve kuruluşlarla alakas ı yoktur