Onlar hiç susmadı aslında , sadece sessiz sessiz attılar çığlıklarını.
Onlar da ağladı aslında, ama içlerine .
Dışa vurdukları tek şey Aralarında o, eşi benzeri olmayan kardeşlikleriydi.
Doğduklarından beri asla ayrılmayan iki sıradışı ve esrarengiz dost ; kimseye aşık olmamış bu gençler, ya bir gün kalp kapılarını aralarsa hala sağlam kalabilecek miydi bu güzel kardeşlikleri ?
diğer tarafta ise aralarında ki o, sır gün yüzüne çıkabilecek mi ?
''Can'' dedim aramızdaki sessizliği dağıtarak ''Beni hiç bırakmazsın değil mi ?'' Bir gün aramızın bozulacağından o kadar çok korkuyordum ki bu tüm iliklerimi titretiyordu ,çünkü biz, ilk adımlarımızı beraber atıp , ilk kelimelerimizi birlikte dile getirmiştik, tek arkadaşım, tek dostum , tek sırdaşım, tek kardeşimdi o benim, Can tam gözlerimin içine baktı'' bir kalp ikiye ayrılırsa atmaya devam eder mi kurbağa ?'' olumsuzca başımı iki yana salladım '' İşte biz bir kalbin iki yarısıyız ,sen ne yaparsan yap , ne dersen de, seni asla bırakmam ''
ASEL BASRA & CAN YILMAZ
Bir kaldırımın köşesinde buldum hayalimi.
Gözlerimi kapattım, bıraktım avucuna kalbimi.
Dedi ki, sonuna kadar tutacak mısın elimi?
İçimden cevapladım, birlikte tırmanacağız tüm merdivenleri.
Mumlar üfledim, dilekler diledim.
Kayan her yıldızda adını sayıkladı dilim.
Ve o bana doğru tek bir adım geldiğinde
Ben hiç gitmesin diye bütün yolları denedim.
🏀
"Doruk?" dedim heyecanla. Bakışları yüzümde oyalanmaya devam ettikçe duramadım yerimde. Bir şey söyleyecekti. Bir şey söylemek için buradaydı. "Kaptın mı formayı?"
"Feza," dedi ve seri adımlarla ona doğru ilerlediğim sırada o da birkaç adım yaklaştı bana. Sadece ismimi söylemişti ama heyecanını yansıtması için bu yeterliydi. Devam etmesini beklerken kalbim yerinden çıkacak gibiydi. "Kaptık formayı."