"Sen beyazsın" dedi elinin tersiyle yüzümü okşarken. "Ben ise siyahım. Senin beyazlığında ben leke olurum ancak." dedi kendine kızan bir ses tonuyla.
"Senin kalbin hayatın koca bir beyaz ama benim hayatım hep karanlık"
Onu dinlerken dolan gözlerime engel olamadım. Kalbim birkaç parçaya bölünüyordu sanki. "Sen adın gibi güneşsin ben ise ay. Biz hiç ortak bir noktada denk gelmeyiz, gelemeyiz sevgilim" parmakları akan gözyaşlarımın üzerinde gezdi.
"Ne sen sandığın kadar siyahsın ne de ben beyazım." diye fısıldadım sessizce. Gözyaşlarım artık durmadan akıyordu.
"Ben beyaz olacak kadar iyi değilim ama siyah olacak kadar kötüleşmedi de kalbim.Ben arafta kalan griyim." bu sefer benim ellerim onun kemikli yüzünü kavradı. "Sende onlar kadar kötü değilsin canımın en neşeli yanı. Sen, siyah olamazsın, olmamalısın."
Dudaklarım titredi, ellerim titredi, bedenim onu kaybetme korkusuyla titredi. Her zaman yaptığım gibi yine ona tutundum. Kollarım ondan destek alırken beklemediği bir şey yaptım ve onu öptüm...
Onun aklında düşündüğü siyah ve beyaz o izbe depoda birbirine karıştı ve benim aklımdaki griyi oluşturdu.
O ve ben bir olduk ve bizi oluşturduk...
Kuzeni için Mardin'in Acımasız Ağası ile berdel uğruna evlenen Larin....
Annesi için berdeli kabul eden Baran ağa...
Kuma yoktur veya kadına şiddett bulunmamaktadır!
Bol bol +18 sahneleri olacaktır!
Kıskançlık bol bol vardır!
Şimdiden okuyan herkese iyi okumalar dilerim ❤️🩹🫶