Betonun soğuğu ayaklarıma işlerken seri adımlarla olabildiğince o mekandan uzaklaşmaya çalıştım. Peşimde biri var mı diye bakmak için arkamı dönmemle kafamı direğe çarpmam bir oldu ve daha acısını atlatamamışken ayağıma batan cam parçalarıyla dudaklarımın arasından çıkan çığlık ile dayanamayıp göz yaşlarımın akmasına izin verdim. Ayağım acısa bile kendimi ele veremezdim bu yüzden biraz ilerideki ara sokağa girmemle yere oturup sırtımı beton duvara yasladım. Ayaklarımdan kanlar akıyordu sanki onlarda benden bıkmışcasına vücudumdan uzaklaşıyorlardı. Arayabileceğim, yardım feryatlarımı duyurabileceğim, kalbimdeki acıları dindirebilecek kimsem yoktu. Yapayalnızdım. Her zaman bilirdim yalnız olduğumu ama kabullenmek istemezdim. Şimdi kabulleniyordum. Kabullenmek zorundaydım çünkü şu an kabullenmezsem başka bir zaman kabullenemezdim. Vücudum soğuktan titriyordu, ayağımdaki cam parçaları canımı acıtıyordu, direğe başımı çarpmamla başım daha fazla ağrımaya başlamıştı, ağlıyordum. Ay ışığının aydınlattığı sokakta tek başımaydım. Gökyüzü bulutlarını aya siper etmişti. Bana yardım edebilecek kimse yoktu. Tek başıma ayağa kalkmam lazımdı. Kendime gelmeli ve kendimi daha iyi hissedebileceğim bir yere gitmeliydim. Soğuktan gözümden akan sıcak yaşlar artık soğuk akıyordu. Ben ve onlar beraberdik, acımı göz yaşlarımla paylaşıyordum. Sıcak olan kalbimi soğutmayı başarmıştılar şimdi de gözyaşlarım soğumuştu. Benden geriye kalan her şey sıcaklığını yitirmişti. Başlama tarihi : 11.04.2021
4 parts