Hayday, bu oyunu bilirsiniz. Yanlızlıktan sıkılmış insanların hayvanlarını besleyip bir şeyler ekerek ilerlediği saçma bir çiftlik oyunu. sude, minik ve güzel dekore edilmemiş odasında otururken bu oyuna başlar. Büyürken aynı zamanda yanlızlığı,levelleri ve yaşıda büyür.. bu hikaye saçma bir çiftlik hikayesinin yine saçma bir aşka dönüşmesinin hikayesi bu hikaye aşkı aramayı bırakanların, bıraktıkları anda bulma hikayesi bu hikaye belki de en güzelin saçma şeyler olduğunun hikayesi bu hikaye sıradan olmanın, farklı olmaktan çok daha zor olduğunun göstergesidir..iyi okumalar sude: bana birlikte denize gidelimmi diye sormuştun o gün farklı olduğumu ispatlayama çalışmak istemiştim. ona gece denizde yüzmek en büyük hobimdir demiştim. değildi.. gece dışarı çıkmam bile yasaktı. karşında kurduğum bu yalan dünyam ve farklı olma çabam ne kadar sürdü bilemem. özür dilerim sarp. Özür dilerim sana yalan bir hayal dünyası kurduğum için. Ben buyum.. Sana demiştim ya 48 kiloyum diye. Değilim 53 kiloyum ben. Ela gözlerim de yok hayır. Üzgünüm. hoşçakal.. sarp: hayır sude dur. lütfen konuşalım *free as a moonlight mahalleden ayrıldı*