Otobiyografi Zaman gerçekmi yalanmı yada gerçek diye bir şey varmı rüyadamıyız yoksa uyanık olduğumuzumu sanıyoruz... -1928 emekli asker bir baba ; yarı delirmiş bir anne ve onların şizofren kızı. Her gün zulm ve işkenceye karşın kahramanımız başından geçen hikayeyi anlatır. topluma çıkamaz insanlardan korkar ve onlara temas edemez. babası annesini öldürür, kız yalnız başına kaldıkça kafayı yemeye her geçen gün daha da yaklaşıyor . Artık zaman algısı bozuldu gerçek ile hayal arasındaki ince cizgi azalır ve artık ona hizmet ettiğini sanan hayali bir arkadaşı olur... ... Bir gün dışarı çiktıktan sonra gördüğü sandığı ölü annesinin peşinden gider. Gittiği yer londranın en tenha caddelerinden birine denk geliyor ve annesi kaybolur önüne iki kaçak mahkum çıkıyor ve tacize uğruyor kız zorla temas edildğinden bir yana tecavüz edildiğinden dolayı şoka giriyor . sonra bitkisel hayata girip orda bu sefer başka şeyler görüyor ve burdan sanki tekrar doğmuş gibi yaşıyor , aşık oluyor bitkisel hayattan çıkıyor ve işler artık çığrından çıkıyor hala bitkisel hayatta olduğundan endişe ederken. şizofren olduğundan karar veremiyor bunun üstüne kabuslar ekleniyor kız busefer bitkisel hayattayken aşık olduğu çocuğu özlüyor ve onu için bağırıp duruyor kız artık tımarhaneye kaldırılıyor bir gün bir çalışanın unuttuğu bıçağı alıp ellerini ve demirleri kesip kaçıyor kaçarken de bir hastayı ve görevliyi bıçaklıyor evine gidiyor heryerde yüz .... Yüzler kadın çığlıklar içerisinde orda durdu sonra bigbanga çıktı çıkarken görevliyi silahlı vurur ve en sonunda intihar eder. Görünmezliğin, hayal kırıklıkların ve ilgisizlikle şiddetin sonuçlarını anlatan bu roman gölgeler altında kalanlara ithaf edilmiştir bu roman tutunamayanlar yer altından notlar ateşten gölek ve tehlikeli oyunlardan ilham alınmıAll Rights Reserved