Çok istediğin bir yol senin ölüm için hazırlayacağın bir yol olabilir. Bu yolda içimizde doğup, büyüyen bazı istekler ise zaten olmayacağı için kalbimizde varlığını sürdürmeye devam eder. Aslında bir nevi o yoldaki hayali engellerdir. Ayağına takılır belki düşürür belki de öldürürdü. Bilemezdik. Hala kör bir istekle kavuşmayı beklerdik. Lakin ya olmaması, olmasından daha hayırlı bir durumsa? Fazla ısrar, geleceğe kurulmuş mayınlardı.Biz ise bunu yaşayarak, yaşatılarak öğrenmiştik. Daha çok öğrenecektik. Doğduğumuz andan beri her bir mayına teker teker basmış her bir parçamızı daha da katlanan bir acıyla kaybetmiştik. Kaybetmeye de devam edecektik. Karşımdaki viranenin keskin hatlarla çevrili yüzüne koydum ellerimi. Dudağımı, dudağının kenarındaki küçük yanık izine bastırdım."O gün serçe parmağını tutarak senin sözüne ortak oldum ben Crepúsculo... Sen ve ben ölüm yollarından çok geçtik; artık zaman o yolları yaşatanları yıkma vakti."