"Benim güzeller güzeli bebeğim." Diye fısıldadı narin sesiyle. Zarar vermekten korkar bir nezaketle saçlarımı okşuyor, bir kaç tutamı kulağımın arkasına sıkıştırıyordu. "Kanıyorsun." Dedi, inanmak istemezmiş gibi. Elleri, titreyen ve buz gibi ellerimi sarmış sakinleştirmek istercesine okşuyordu. Göğsümden akan kanlar bir yana korku dolu gözleri kitlenmişti gözlerime. Ufak bir eh sesi çıktı dudaklarımdan. "Eğer ki benim yerime kurşuna atlarsanız bayım, Kelebeğiniz kanatlarını feda etmekten çekinmez."