"Gelme peşimden!" dedim adımlarımı hızlandırırken. "Yanında olmak zorundayım, bunu sen de biliyorsun." dedi sakince, arkamdan yürümeye devam ederken. "Çok saçma! Duydun mu beni bu çok saçma! Belki de kafayı yiyorum. Halüsinasyonlar görüyorum." Olduğum yerde durup arkamı döndüm ve gözlerine baktım. O da durdu. Bağırdım. "Yoksun sen!" Ağlamaya başladım. "Orada hiç kimse yok ben bunları yaşamıyorum!" Uyanmak istercesine kafama vuruyordum. "Defne..." dedi ve yaklaştı. "Ben gerçeğim, tam karşındayım. İnanmasan bile hissedebiliyorsun." dedi ve ellerimi tuttu. Tepindim "Bırak!" "Kaderin artık benim, bizi hayat bağladı. Herşey buna bağlı." Ellerimi sıkıca tutmuş ve iki yanıma indirmişti. "Ruhun hissediyor, buraya ait olduğunu biliyor." Ellerimize baktı. "Bırak da sana kanıtlayım."