" Biri varmış,biri yokmuş. Küçük bir krallıkta yaşayan bir kraliyet ailesi varmış. Bu kraliyet ailesinde bir gün bir güneş doğmuş ve küçük prenses dünyaya gelmiş. Ela gözleri, minicik elleriyle kral ve kraliçenin kraliyetine dünya olmuş. Ancak güzel yılların ardından kraliyetde karanlık hükm sürmeye başlamış. Bu karanlık beraberinde bir hastalık getirmiş. Prensesin kalbine, ruhuna, ömrüne süren bir hastalık. Kral mecbur kalarak prensesi bir kuleye kapatmış. Öyle bir hastalıkmış ki, prensesi günü günden öldüren, yok eden ama aynı zamanda onu olduğu yerden dağlara, denizlere götüren. Kraliyete çöken bu karanlık hep üzerlerinde olmuş. Kraliyet ailesi giderek yok olmaya başlamış. Efsaneye göre bu krallık küçük küçük parçalar halinde dünyanın dört bir yanına atılmış, viran edilmiş. Tekrar bir krallık olmak için prensesin gelmesini beklemişler. Prensesi kuleden almaya gelen askerler onu orda bulamamışlar ve o günden sonra prensese ne olduğunu kimse bilmezmiş."
Not: Hikaye tamamen şahsıma aittir. Çalındığı taktirde gerekli işlemler başlatılacaktır.