Nasıl ki görmekle bakmak farklıysa,'işitmek'le' 'duymak' da farklıydı benim lügatımda.Geceleri birtakım hengâmeleri ve iniltileri bastırmaya uğraştım.
Sabah olunca sanki hiçbir şey olmamış gibi yaşadım.Gürültü herkesçe işitilirdi belki,ancak sessizliğin uzun ıslıklarını duyan çıkmadı ben hariç.
...
Altı yılımın her gecesi saat 4'de duyduğum ve sekiz yıl boyunca da duyacağım çıngırak sesi ve balta sesleri yalnız benim duyabildiğim tek şey diye düşünürdüm her zaman.Ta ki siyah maskeli bir gizemliyi görene kadar...
...
"Uçurumun kıyısındaydık.Karanlıkta uzanan gölgesinin yanına çömeldim.Upuzun keskin pençelerimi gölgesinin ortasına sapladım.Evet,acı çektiği yer bedeninden ziyade gölgesiydi.Gölgesinin içindeki görünmeyen ruha verilen acı beden acısından daha derindi.
...
Başımdan aşağı kanları saçılıyordu."Yapma!Yalvarırım!"di9ye inledi."Unuttun mu bugün rolleri değiştik ya hani?" dedim ve boynunun üzerini çizmemle başı uçurumdan yuvarlandı.Ayağımla başsız,kanlı gövdesine tekme atmamla vücudu karanlık sulara gömüldü.Denizin siyahlığını kızıla döndüren kanın tüm denize sirayet edişini seyredaldım.Zaferle ve sahtelikle gülümsedim.Rolleri değiştirmeye sürükleten hayatım gibi bir sahtelikle."
...
Birden uyandım.Rüyamda kendi ellerimle öldürmüştüm,bu çok berbat bir his.Öylesine gerçekti ki,içimi bir titremedir almıştı.
Dilek Gününün en keyifli saatlerinde beraberdir.Çok eğleniyorduk.Dans etmek bayağı yormuştu.Oradan ayrılınca çardakta uyuyakaldım.
...
Sıçrayarak uyandım.Kalbim delirmişti,soğuk soğuk terler yıkadı yüzümü."Buldum seni." diyordu.O yoktu,siyah maskeli biri duruyordu."Dikkatli dinle şimdi beni."
"Her dilek birgün gerçekleşir.Seninki de gerçekleşecek,fakat ruhun karşılığında."