MARIANA ÇUKURU
  • LECTURAS 222
  • Votos 7
  • Partes 11
  • LECTURAS 222
  • Votos 7
  • Partes 11
Continúa, Has publicado abr 24, 2021
Contenido adulto
Bir güne ihtiyacı vardı, yalnızca bir güne. Hayatının yönünü değiştirebilecek kadar yirmi dört saati de dolu dolu olan bir güne. Ama çok uzakta değildi sanki, hissedebiliyordu, yaklaşıyordu ama bir şeyi merak ediyordu. O gün ne olacaktı da hayatı değişecekti? Sahi n'olucaktı o gün? Gidecek miydi, kalacak mıydı? Kendini mi öldürecekti yoksa hiçbir şeyi umursamayıp vurdumduymaz biri gibi mi davranacaktı? Hayır, bunu asla yapamazdı. Hiçbir şey yokmuş gibi devam edemezdi ki hayatına. Kendini de öldürmek istemiyordu çünkü bu savaştan galip çıkıp, zafer bayrağını kendisi sallamak istiyordu. Peki ya diğer seçenekler? Ne yani, cidden gidecek miydi? Her şeyi herkesi bırakıp ardında kalan hiçbir şeyi hiç kimseyi düşünmeden öylece gitmeli miydi? Yoksa herkese ve her şeye rağmen kalmalı  mıydı? Bu konuda herhangi birine danışabileceğini sanmıyordu. Tüm bunları kendi kendiyle konuşup kendi düşünüp ve nihayetinde kendisi karar verecekti, -kendini bildi bileli hep böyle yapardı- tabi İnşallah. Çünkü bu sefer vermesi gereken karar hayatını o kadar çok etkileyecek ki. Bütün bunlar o kadar ağır geliyordu ki ona, aldığı her nefes akciğerlerinde yer bulamayıp öylece geri çıkıyordu sanki.

     Bir insana aldığı nefes bile bu kadar ağır gelebilir mi? 

      Kendi haline gülüyordu hep hatta genellikle gülme krizine girerdi. Neyse ki böyle bir huyu vardı ve o en çok bu huyunu seviyordu. Gülmek onun için o kadar basitti ki ağlarken aynı zamanda kahkaha atabilen bir kızdı o.
Todos los derechos reservados
Regístrate para añadir MARIANA ÇUKURU a tu biblioteca y recibir actualizaciones
or
Pautas de Contenido
Quizás también te guste
GECENİN İZİ de hisssizyazar
30 Partes Continúa
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
Quizás también te guste
Slide 1 of 10
Lavin cover
GECENİN İZİ cover
Kara Gül  cover
Zorba'nın Özel Asistan'ı  cover
DİLVAN (Kitap oluyor)  cover
Fındık Tarlası cover
GÖNÜL ŞİFASI cover
AYNI BIÇAĞIN SIRTINDA (+18) cover
Kocamın Patronu cover
BUZ DAĞI (Gay) cover

Lavin

40 Partes Concluida

İntikam uğruna kaçırılmış Lavin. Dedesi tarafından hayatı cehenneme çevirilen Lavin. Babası ve annesi tarafından sevilmeyen Lavin. Bebek iken diğer bebek ile değiştirilen ve acıya mahkum olan Lavin. Söyle. Hangisi daha acı? Bu hayattan kurtulabilir mi? Gerçek ailesi ile anlaşabilir mi? . Değiştirilen bebek kurgusudur. .