Herkesin hayatında bir merkez olurdu. Kimileri bu merkeze kendilerini, kimileriyse kendilerinden daha çok sevdiklerini yerleştirirdi. Onun hayatının merkezindeki şey bir nesneydi. Nefes almıyor, konuşmuyor ya da başka bir şey yapmıyordu. Bu merkeze Eylül Yaman, silahları koymuştu. Bünyesine belli belirsiz ayazı alıp etrafta dolaşan kasım ayının beşinci gününde göz kapaklarını dünyaya aralayan o beden, çocukluğundan bu yana merkezini hiç değiştirmemişti. Eylül Yaman. O bir silah uzmanı. Oyuncak bebekleri hiçbir zaman benimsemeyen, kendi yarattığı evreninde hayali bir tabancası olan ve bu hayali tabancayı gerçeğe dönüştürmeye ömrünü adayan bedenin adıydı. Eylül, silahlarla istediği gibi iç içe olabilmek için kendisine uygun bir meslek bulmak ister. Ve seçtiği yol, babası gibi polis okulunda okumaktan geçer. Ancak tek isteği silahlarla vakit geçirebilmek olan Eylül, sandığı kadar sıradan bir polis olmayacak, olamayacaktır. Bunun kanıtı da gittiği polis okulundaki macerasının başlamadan bitmesidir. Ağlarını bir hayata ince ince ören kader, onun karşısına müdürü çıkarır. Ve on üç yaşına verdiği sözü tutma zamanı, Eylül için gelip çatmıştır. Onun görevi, çocukluğundan bu yana sıkça duyduğu "Dip" adı verilen yeraltı şehrinin tüm karanlık gerçeklerini yeryüzü için aydınlatmaktır. Ve bu iş için senelerini alacak bir hazırlık evresi geçirir. Mücadelesi uğruna her şeyi ortaya koyabilecek, bunu yaparken de kendinden taviz vermeyecektir. Eylül, zaaflarını ve zayıflıklarını olabildiğince kendisinden uzak tutarak bir yola çıkar. Ve bu yolun sonunun onu götürdüğü yer Dip'tir. Yerin dibi.
6 parts