FEVERAN
  • OKUNANLAR 14,018
  • Oylar 861
  • Bölümler 25
  • OKUNANLAR 14,018
  • Oylar 861
  • Bölümler 25
Devam ediyor, İlk yayınlanma Nis 28, 2021
Bazı aşklar secdeye kapanır, bazı günahlar susarak ödenir.

Mihran Uluöz, geçmişini unutmaya çalışırken, onu hatırlatacak bir adamla karşılaştı: Uluğ Mirza Köksoy. Kuzeninin ölümünü aydınlatmak için Türkiye'ye dönen Uluğ, sıradan bir cinayetin ardında yatan dehşeti ararken, geçmişiyle hesaplaşmak zorunda kalacağını bilmiyordu.

Bir adam öldü. Bir kadın sustu. Bir aşk doğdu, ama doğduğu gün ölmeye mahkûmdu.
Mihran, bir gecenin karanlığında kaybettiği hafızasıyla savaşırken, Uluğ ona hem işkence eden hem de onu hayatta tutan tek kişiydi.

Her şeyin sonunda, herkesin kefaretini ödediği bir mihrap vardı.
Bazıları oraya kanla geldi.
Bazıları sessizlikle.
Bazıları da yalnızca aşkıyla...

Bu kitap, affetmenin ve cezalandırmanın birbirine karıştığı, aşkın bile bazen bir günah sayıldığı karanlık bir yolculuğun hikâyesi.

Ve bu yolculukta, herkes ölüyor. Ama bazı aşklar, ölmeye razı oluyor.

》》》》》》》
                                                                             
"Söyle sevgilim, utanma uğruna savaşırken nasıl bana ihanet ettiğini anlat?" Yüzünde yenilgiyi kabul etmiş bir hüzün vardı. 

Yaşlarım dinmiyor, bu içimdeki acı bitmiyordu. Utanç duygusu tüm benliğimi ele geçirmişti.

"Hani hep gitmekten bahsediyordun ya gidebilirsin artık. Tıpkı tanışmadan önce olduğu gibi aramazda koca bir okyanus var." 


CİNAYET! 

GÜÇ GÖSTERİLERİ!

GEÇMİŞİN ACI İZLERİ! 

USLANMAZ DUYGULAR!
Tüm hakları saklıdır
Eklemek için kaydolun FEVERAN kütüphanenize ekleyin ve güncellemeleri alın
veya
#207aksiyon
İçerik Rehberi
Ayrıca sevebilecekleriniz
gamzeiyy tarafından yazılmış Dilhûn adlı hikaye
17 Bölüm Devam ediyor
Avuçlarım yalvarırcasına bakıyor gökyüzüne. Gökyüzü gürlüyor. Yanaklarım kıvrılıyor içim soğuyacak diye. Rüzgar çıkıyor. Yağmur yağıyor sanıyorum ve ellerimi biraz daha açıyorum. Elime düşen sıcaklıkla irkiliyorum. Çekinmiyorum ellerimi geri çekmekten. Bekliyorum. Ve sonra farkediyorum. Gökyüzü avuçlarıma yanan anıların küllerini savuruyor. Küllerin üzerine onun resimleri beliriyor. Avuçlarımın içi korlanıyor ellerimi serbest bırakmadıkça. Acıdan dizlerim tutmuyor. Çöküveriyor daha da acı olan sıcak ateşin üzerine. Çığlıklar atıyorum cayır cayır yanmaya başlarken. Avuçlarım daha da sıkıyor içindeki alev alan külleri. Hafızam onu bırakmak istemiyor. Sonra gözlerime bir karanlık çöküyor. Önce avuçlarıma bakıyor sonra yanan diz kapaklarıma. Yalan söyleyerek kaldırıyor dizlerimi ayağa. Ellerimdeki korları ellerine basıyor. Benim gibi bağırmıyor fakat gözleri doluyor. "Nasıl dayanıyorsun" Diyor." Nasıl hala bırakamıyorsun onu..." Dudaklarım büzülüyor. "Özlüyorum. Küllerini bile özlüyorum..." Diyorum içime düşen ateşin göz yaşlarıma yansımasıyla. Artık gözyaşlarımın izleride yanıyor. Fakat o gocunmadan göz yaşlarımı siliyor. Ateş gibi yanan bene kollarını sarıyor. Artık o'da yanıyor. Fakat ses etmiyor. "Keşke yakmasaydım gökyüzünü." Diyor. "O zaman anılarınız küle dönmezdi..." .. Sevgiler..
zeynepnagehan_27 tarafından yazılmış SADEM adlı hikaye
20 Bölüm Devam ediyor
Banyo tezgahında duran testten gözümü ayıramıyordum. İdrak edemiyordum. Bu testi yapmış olmayı bile kendime yediremezken testteki çift çizgi bir tokat gibi yüzüme çarpmıştı. Titreyen ellerimi ağzıma götürmemin sebebi hıçkırıklarımı Beril duymasın diyeydi. Bir elim karnıma giderken ayaklarım artık beni taşımayı reddedip iflas etmek niyetindeydi. Ayaklarımın bu isteğine uydum. Bıraktım kendimi yere. Sarı saçlarım yüzümün iki yanını kapatırken gözlerimi sıkı sıkı yumdum. Bir aydır beni terk etmeyen yeşil gözler tekrar tekrar zihnimde belirirken dudaklarımı ısırmaktan kanatmıştım bile. Beril'in kapıyı tıklatıp ismimi söylemesi ile boğazımı temizleyip "Geliyorum, içerde bekle beni lütfen." diye titrek sesimle seslendim. Zor bela ayaklanıp elimi yüzümü yıkadım ve bana felâketimi bağıran test çubuğunu alıp çıktım. Beril salonda telaşla gezinirken beni farketmesi ile adımların bana yöneltti. Kızarmış gözlerim ve burnumdan neler olduğunu anlamış gibi elleriyle ağzını kapattı. "Aman Allah'ım!" bu fısıltısı iplerimi koparan son adım olmuştu. Olduğum yere yığılıp hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlarken Beril iki adımda yanıma gelip kollarını sardı etrafıma. Elimden düşüp parkede cılız bir ses çıkaran test çubuğu ile bakışlarının oraya kaydığını hissedebiliyordum. "Ha-hamileyim Beril! Babasını tanımıyorum bile. Ne yapacağım ben Beril." feryadım Beril'i de ağlatırken o saçlarımı öpüp teselli sözcükleri fısıldamaktan başka bir şey yapamıyordu, tıpkı benim ağlamaktan başka bir şey yapamadığım gibi.
Ayrıca sevebilecekleriniz
Slide 1 of 10
ŞEHADET cover
ÖLÜMÜN KABURGALARINDA cover
SAFİR cover
ASYA (Basıldı) cover
Dilhûn cover
AYNI BIÇAĞIN SIRTINDA (+18) cover
Karanlık Liman Alabora cover
SADEM cover
Yıkım Güncesi | +18 cover
Fırtına Öncesi Sessizlik  cover

ŞEHADET

29 Bölüm Tamamlanmış Hikaye

ÇOK DEĞİŞİK BİR HİKAYE SİZLERİ BEKLİYOR. BAŞROL BİLE HEMEN DAHİL OLMAYACAK . DÜŞÜNÜN, ARTIK NE KADAR DEĞİŞİK OLDUĞUNU...... Onca yaşanan olaylar hayal kırıkları ve pişmanlıklarla örülen bir hayat yaşarken, en büyük pişmanlığı korkaklığı olan bir kadının eline en büyük mucize verilse .Sizce ne yapar ? Ya herşeyi en başından yaşayıp daha az kendinden nefret edecekti . Yada yeni kararlar alıp aşık olduğunu sandığı adamın peşinden gidip yeni bir hayat yaşayacaktı. Peki başka şansı yok muydu .Bu mucize neden verilmişti onun eline. Belkide Rabbi ondan sadece kendi olmasını istiyordu .Başkalarının isteği üzerine değilde kendi istediği gibi ,ruhundaki özgürlüğü açığa çıkarmasını ve cesur bir kadın olmasını istiyordu kim bilir?peki bizim kızımız hangi yoldan gidecek asıl konu buydu .CESARET Mİ YOKSA KORKAKLIK MI?