Anlık gelen bir heyecanla oturduğum yerden kalkıp laptobumu aldım. Başlatma tuşuna basıp açılmasını bekledim. Açılınca sayfayı yenileme ihtiyacı hissetmeden worde girdim. Boş bir dosya açıp kurgu yazmaya başladım. Yazdıkça hissediyor, kendimi tasarladığım karakterlerimin içinde buluyordum. 'Bir gün...' demiş papatya. 'Bir gün sizin hiçbir şeyiniz olan, sizin için hiçbir şeyi göze almayan birisi için kopardığınız yapraklarıma karşı pişmanlık duyacaksınız. Belki de o gün çok geçtir. Sizin kendinizi kandırmak için harcadığınız yapraklarım bile size kendini göstermez. İşte o zaman... O zaman pişmanlığınız bin katına çıkacak.' Solmak üzere olan papatya bir yaprak daha dökmüştü. Bu onun ağladığı anlamına geliyordu belki de. Aşk, bir yerlerden veya bir şeylerden umut bekleyerek bulunmazdı. Böyle bir şey basit olasılıktaki imkansızdan bile imkansızdı. _____________ "Sen papatya değilsin Kayla. Sen bir Lavinia'sın. Ve Lavinialar mezarda bulunur. Mezar toprağında. Senin Toprak'ın ise senin mezarın olacak. Kim bilir belki olmuştur bile..." Tam arkasını döndüğü sırada tekrar konuştu. "Şunu da unutma. Mavi kelebekler Lavinia'nın etrafında dolaşır." BAŞ KARAKTERLER: LUCAS AURELİEN ANNA ZAK YAN KARAKTER: MANU RİOS