Kendimden kaçıyorum. Kendimi terk ediyorum. Sağ elimde valizim, sol elimde kitabım ilerliyorum. Kulaklığımdan gelen müzik zihnime işliyor. Kalbim param parça, her bir parça saçılmış etrafa, ne bir ismim ne bir ailem var benim.
Bir sıcaklık hissediyorum tam kalbimin altında. "Ölüyorsun, Yağmur ölüyorsun."
Son kez gözlerimi açıyorum, bu sefer bir ışık var gözlerimde. İlk kez boş bakmıyorlar. Mavi gözlerim bir çift kahverengiyle karşılaşıyor." Ölüyoruz Yağmur, ölüyoruz." bağırıyor, berber gülüyoruz, gözlerimiz parlıyor. Ölüyoruz, biz berber ölüyoruz. Berber yok oluyoruz.
"Biz ölüyoruz çünkü var olabilmek için önce yok olmak gerekir."
Yıllar önce evlat edinilmiş ve bunu çok sonradan öğrenen edebiyat öğretmeni Ekin Susmaz. Kimsesiz olduğunu düşündüğü bir şehit çocuğun koruyucu annesi olur. Evine aldığı çocuğun 6.yaş gününde birden babası çıkagelir...