"Üzgünüm... 1 kelime 7 harf ama verdiği acı... Kelimelere , harflere sığamayacak bir acı... Siz beni bu kelime ile terkettiniz... Ben de bu satırlarla...
Ölmüşüm ben... Diyorlar ya insan kalbi durduğunda değil unutulduğunda ölür diye. İşte ben dün kan ter içinde eve döndüğümde sizi gülerek sohbet ederken gördüğümde öldüğümü öğrendim...
Gidiyorum ben... Masanın üstüne sizin olan her şeyi bıraktım. Kart , telefon...
Üçüzler... Zar zor biriktirdiğimiz para da orada. Canınız sıkarlar , onların parasını kullanmak istemezsiniz alın kullanın bu parayı.
Siz hep üçüzdünüz üçüz kalın , hiç ayrılmayın... Bana yaptığınızı da birbirinize yapmayın! Unutmayın siz birbiriniz için varsınız! Bir kalp paramparça olduğunda tamir olmuyor ne yazık ki...
Hoşçakalın hepiniz. Bu mektubu ben gittikten belki günler , belki haftalar sonra okuyorsunuz. Farkedeceğinizden bile şüpheliyim. Gerçi umursayıp mektubu okudunuz mu onu da bilmiyorum ama eğer okuduysanız şunu bilin ki hiçbirinizden nefret etmiyorum. Rahatça yaşayıp gitmeye devam edebilirsiniz.
Ben Ada... Sadece Ada... Ben hiçbir yere ait olamayan , hiçbir yere sığdırılamayan , duyguları olmayan , dilsiz Ada , mutluluklar dilerim..."
TAMAMLANDI✔️
✨Bu Dördüzlerin değil Üçüzlerin hikayesiydi ve ben bu hikayenin sonunda herkes mutlu olduktan sonra kenara atılacak karakteriydim. Peki ben bu acı kaderimi kabullenecek miydim?
Hikayenin sonunda tek acı çeken ben mi olacaktım yoksa tek mutlu olanı mı?✨
•Buna benzer aile hikayeleri okumak isterseniz profilimden Berceste ve Rüzgâra Karışan Ruh'u okuyabilirsiniz.•