Beraber büyüyen iki çocuk.. Ferit Aslan sadece bir yaş büyüktü Dila'dan. Birbirlerinden asla kopamazlar, küs kalamazlardı. Ta ki büyüyene kadar.. Genç adamın izin günlerinden birinde yine eve gelmesiyle başladı her şey. Bundan sonrası ise tam bir karmaşaydı. _______________ "Olmaz Ferit! Seni seviyorum evet ama bizden olmaz. Sen askersin ve ben seni bekleyecek kadar güçlü değilim. 'Ne zaman dönecek, acaba iyi mi, gelecek mi?' diye düşünüp kafayı yiyemem! Murat dayıyı düşün! Adam kendi karısının doğumunda yanında değildi ya. Kenan amca peki? Hangi özel günde Kübra teyzenin yanındaydı? Çok zor Ferit.. Asker eşi olmak, asker olmaktan daha zor. Ardında bekleyen, acı çeken hep onlar. Ben bekleyemem seni..." Söylediği sözler bir bir battı Ferit Aslan'ın kalbine. Karşısında gördüğü kız her şeyin farkında olarak sevmişti kendisini. Şimdi ise söylediği sözlere anlam veremiyordu genç adam. Bu yüzden miydi Dila'nın kendisinden uzak durma sebebi? Onun kendisini sevdiğini biliyorken söylediği sözlere inanmak istemese de duygusuzca bakan Dila'yla sertçe yutkundu. Ne diyebilirdi ki? Zorla onu yanında tutamazdı. Burukça gülümsedi. "Canın sağ olsun. Bundan sonra yolumu, yoluna çıkarmam! Sen mutlu olacaksan ben bir daha karşına da çıkmam Dila.." Genç kız derin bir iç çekti. Aldığı nefes boğazına dizildi sanki. Dolan gözlerinden akan bir kaç damla yaşa engel olamadan kayıp gittiğinde elinin tersiyle sertçe sildi o yaşı. Ferit Aslan arkasını dönüp giderken öylece bakakaldı ardından. Bu kadardı işte.. Acı vere vere bitirmişti aşkını. İçinde yanan aleve rağmen, dilini sızlatan sözlere rağmen kalbi hâlâ Ferit Aslan için atsa da bitirmişti. Nasıl söyleyebilmişti sahi o sözleri? Nasıl böyle duygusuzca konuşabilmişti? Bilmiyordu Dila. Yağmaya başlayan yağmura karışan gözyaşları içini sızım sızım sızlattı. Bu daha başlangıçtıAll Rights Reserved