Şiir gibisin, aşksın, özlemsin, kalbime ritim verensin, kavuşamamaksın, hasretinden çürütensin. Şiirdeki gözyaşım, dudaklarımdaki mutluluğun habercisisin. Sen rakı beyazı, kainatın vücut bulmuş hâlisin.
Biliyor musun, senin gülümsemen ile dünyam durur, zihnimin içindeki bulutlar çöker, güneş yeniden doğar.
Acıtsın acıtabildiği kadar, düşen bir yıldız olsun bu hayatta geri getirmek gözyaşları ile mümkün mü kendi canımıza işkenceler ile mümkün mü?
Kurumuş bir ağacın meyve vermesini beklemek çok kötü bir durum.
Kız gördü adamı içi sızladı...
Adam gördü kızı yüreği yandı...
"Evime hoş geldin hanımağam. Umarım bu bir sürecin başlangıcı olur. Umarım bu evde hep mutlu olursun. Benimle yaşar, yaşlanırsın. Umarım bu konakta seninle çocuklarımızın kahkahalarını dinleriz" ... "Seni seviyorum Ömer."
Annesinin kaderleri kızlarına bohça olurmuş. Bu sözden korkan Zeynep'in annesinin hikayesini ve kendi hikayesini gelin birlikte okuyalım.
.
.
.
.
Gerçek bir hikayeden esinlenerek yazılmıştır.