Gün ortasında güneşlere,
bu koca boşlukta yâr'e hasret kaldım.
Tek korkum var; ölmek değil de,
o'nu tekrar görememek bitiriyor beni.
Ruhum bedenimden çekiliyor sanki,
göğsümde ki sancı her an artıyor gibi.
Ey aklımda ki nazende sevgili,
görebilecek miyim bir daha seni?
Sahiden bekler misin sende beni,
yılmadan benim seni beklediğim gibi.
Ey kalbimde ki nazende sevgili,
özlüyorum her gün bir parça daha fazla seni.
Kitapta +18 (Küfür, şiddet, kan vs. )ögeler bulunacaktır. Rahatsız olan kişilerin okumaması rica olunur.
Kapının açılmasıyla içeriye giren adamıma döndüm. Beklenti içinde baktığımda yüzünde ki piç sırıtışı hayra alametti demek ki. Bulmuştu.
"Abi, buldum. 24 yaşında , okuyormuş ondan görmemişsin bu zamana kadar. Abisinin düğünü için gelmiş. Temelli dönüş . Adil Beyin en küçük kızı , görüştüğü kimse yok diye biliniyor . Soruşturdum biraz ama anneleri Zeren hanımdan çok yengeden çekiniyor herkes. Abileri çok üzerine düşüyor."dedi Kadir
"Adı?"diye sordum sadece
"Adı. Saye, Saye Yağızoğlu. Yağız aşiretinin gözdesi" dediğinde gönlüme ektiğim tomurcuk büyüdü.
Saye...
Benim Sayem...
Bir düğünde gördüğüm kara gözlüm. Bu zamandan sonra bırakır mıyım seni?