"O bir zehir!"
Kızın sinirli sesi tüm odayı doldurdu. Bir anlığına kızın dediği her şeye inanacaktı ama bu mantıksızdı.
"Vücudumu günden güne ele geçiriyor."
Kızın saçlarındaki platin sarısına baktı. Kendisi boyamıştır diye düşünmeden edemedi. Kızın gözleri doldu, birkaç damla gözyaşı süzüldü yanaklarından
"Lütfen,"
Sesi fısıltı gibi çıkmıştı. Yeşil gözleri umutsuzlukla bakıyordu
"Beni kurtar."
Kız hıçkırıklara boğuldu
"Seni bile tanımıyordum. Sadece rüyalarımda gördüm."
Nasıl yani? Onun kalbini paramparça yapmıştı ve bunu hatırlamadığını hatta onu tanımadığını söylüyordu.
"Yalancısın."
Dedi en sonunda. Tüm bunları dinlemesi bile saçmalıktı. Kız birden kahkaha attı, sinirleri bozulmuş olmalıydı ama az önce ağlayan kızdan eser yoktu.
"Selam tatlım, beni özledin mi?"
O an kafası karışmışca baktı. Az önce yardım isteyen, hıçkırıklara boğulan kız şimdi çok rahattı hatta fazla rahat. Sesi normal çıkıyordu, ağlamış gibi değil.
"Hey, Tom. Az önce söylediklerimi unut. Ben bir yalancıyım, unuttun mu?"
Haklıydı, bedenini ele geçiren kız bir zehirdi ve vücudunu öldürüyordu.
Ve kızı seven herkesi de.
Melek Kaya, 28 yaşında bir şirketin mühendislik bölümünde çalışan sıradan biridir. Ancak bir gün bir kaza sonucu hayatını kaybeder. Ancak o da ne? Uyandığında başka birinin bedenindedir! Hemde sosyetenin baş belası ve veliaht prensin takıntılı aşığıdır....