Apollon
  • Reads 115
  • Votes 15
  • Parts 7
  • Reads 115
  • Votes 15
  • Parts 7
Ongoing, First published May 15, 2021
Mature
Genç bir rapçinin sıradan olmaya çalışan hikayesi.
 

Doğan güneşin sıcaklığıyla kızarmış ellerini soğuk mermere sert bir şekilde vurdu. Bileklerindeki acıyı tekrar hissetmeye başladı. Kollarındaki kurumuş kan lekeleri görmezden gelmeye çalışsa da beceremiyordu. Rüzgar çıplak bedenini üşütmeye zihnini dondurmaya yetecek kadar esiyordu. Birazcık nefes alabilmek için çıkmıştı balkona. Bu ona daha kötü hissettirmişti. Sanki boğuluyordu. Bir daha hiç nefes alamayacakmış gibi çekti içine havayı. Başı o kadar ağrıyordu ki kafa tasını yere vurarak parçalamak istiyordu. Geceyi hatırlamamaya çalıştıkça kendini daha berbat hissediyordu. Başına yere doğru eğdi. Aklına hep aynı görüntüler geliyordu. Bir sorun vardı. Neden böyle hissediyordu. Akılı nedense daha eskilere gidiyordu. Sorun Hakan değil miydi? Gözleri kızarmıştı. Ağlamamak için kendini tutuyordu. Ellerini yumruk yaparak sıktı. Sorun hiç bir zaman Hakan olmamıştı. Az miktarda kristal almış olsa da hala kanındaki enerjiyi hissediyordu. Geçmesine daha vardı. Damarındaki kan dışarı çıkmak için çığlık atıyordu sanki. Çürümüş gibi hissetti.
All Rights Reserved
Sign up to add Apollon to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
GECENİN İZİ by hisssizyazar
34 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
You may also like
Slide 1 of 10
AYNI BIÇAĞIN SIRTINDA (+18) cover
SARRAF cover
İMDADIM cover
AMARİS cover
DİLVAN (Kitap oluyor)  cover
PİNHAN MAHALLESİ  cover
Kaybolan Yıllar| Asker & Savcı cover
GECENİN İZİ cover
GÖNÜL ŞİFASI cover
Kara Gül  cover

AYNI BIÇAĞIN SIRTINDA (+18)

54 parts Ongoing

Çok istediği bölümü kazanmak için çok çalışmış ve sınav sonucunun açıklanmasını büyük bir sabırsızlıkla bekleyen genç bir kız. O çok beklediği sonucun açıklanacağı günün gecesi, sadece eğitim hayatını değil, tüm yaşamını etkileyecek olaydan bihaberdi. ⏳ "Ben seni tanımıyorum," dedim, soğukça. "Tanıyacaksın," dedi, sakince. Konuşma tarzında beni rahatsız eden bir şey vardı. "Daha çok zamanımız var."