"Aşk derin bir mevzudur. Zor gibi duruyor değil mi? Evet , zor. Fakat imkansız değil. Ömrümün sonuna kadar aşık olmayacağımı sanıyordum. Ta ki o kahverengi gözleri beni etkisi altına alana dek. Aşk derin olduğu kadar da biraz acıdır. Bazen mutlu eder bazense mutsuz eder. Bense mutsuz olmayı seçtim. Hayır o gözleri kendimden uzak tutmam gerekir. Yakınımda olursa onun canının yanacağını biliyorum. Ne garip değil mi? İnsan sevdiğini kendinden uzaklaştırması. Ne kadar zor olduğunu tahmin bile edemezsiniz. Şimdi size o güzel kahverengi gözleri nasıl tanıdığımı anlatacağım. "Merkeze bir pansiyondan çıkan kavga olayının haberini aldık. Arabaya binip Ahmet'le beraber pansiyonun olduğu yere vardık. Pansiyonu işleten kadın üç kız kavga ediyordu. Kimse ayıramadığı için mahalleli polise şikayet etmiş. Kızları bir tarafa kadını bir tarafa ayırıp ifadelerini almak için merkeze götürmeye çalışıyorduk. Aralarında hırçın, inatçı bir kız vardı. Kaçmaya çalışınca kolundan tuttum. "Nereye gidiyorsun küçük hanım." "Bırak beni yaa." Önce elimi çekmeye çalıştı. Bunu başaramayınca kafasını kaldırıp bana baktı. Biraz sakinleşti, gözlerini kırpıştırıp kafasını yere eğdi. Hani derler ya eşek gözlü diye. Tabir olarak güzel olduğunu söylerler. Tabir doğruymuş, gözleri aklımdan çıkmıyordu. Hırçınlığı beni ona çekiyordu. Büyükannem büyük konuşma oğlum nasibin neredeyse seni bulur derdi. Aşık olmak istemiyordum. Mesleğimden dolayı hiçbir kızın canının yanmasını istemiyordum. Lakin büyük konuşmamak gerekirmiş..." Acı ve göz yaşının bol olduğu hatta aksiyonunda içinde bulunduğu güzel romanımızı merakla okumak ister misiniz. Sizde duygusal romanlardan sıkıldıysanız eğer aksiyon ve maceranın da bulunduğu bu hikayemize sizi davet ediyorum..."All Rights Reserved