"Altı kişilik bir ekip olarak Merkez'e gönderilecek ve yeni görevler alacaksınız." Sessizlik yoğun bir sis bulutu gibi tüm odayı ele geçirmişti. Huzursuzluğun zehri vücudumdaki her bir hücreye nüfuz ederken gözlerimi kapadım. Tek başıma verdiğim tüm savaşların zafer çanları benim komutumu beklerdi. Ama takım oyunlarını sevmezdim. Hiç sevmezdim. Çünkü savaşlarda yüklendiğiniz sorumluluklar akreple yelkovanın kovalamacası sürdükçe zaaflara dönüşürdü. Zaafı olan teslim olur, mağlubiyete boyun eğerdi ve yenilgiler benim ruhumdan sürgün edileli çok uzun zaman oluyordu. "Arkanı kolla, tilda." İmzası niteliğinde olan bakışları etkisini sürdürürken duvara yasladığı bedenim üzerindeki baskısı azalmış olsa da varlığını hatırlatmak istercesine geriye bir adım dahi atmıyordu. Ellerini ağzımdan çektiğinde tüm şehir kuvvetli bir gürültüyle bir anlığına aydınlandı. Gökyüzü bile sanki savaşı bitirmemizi emreder gibi estirdi rüzgarı. Ne tüm pislikleri üzerimizden temizlemek istercesine yağan yağmur ne de gökyüzünü delip geçen yıldırımlardan etkileniyor, gözlerini bir saniye bile kırpmıyordu. Ben duygularını en derinlerdeki zindanlara hapsedendim. Zaaflarını ruhundan sürgün edendim. Savaşlarda zafer çanlarına hükmedendim. Ama artık, buz gibi soğukken ateş kadar sıcak olabilen bakışların karşısında yenilgiyi arzu edendim. 𝑧𝑒𝑦𝑛𝑖𝑧𝑒𝑙 // 𝐾𝑈𝐿𝑉𝐴𝑅 |18 𝐻𝑎𝑧𝑖𝑟𝑎𝑛 2021| (Kulvar isimli ilk kurgudur.) Kapak Tasarımı: @humeyraozer1 🥂All Rights Reserved