Sıkıcı ve umutsuz günler birbirini kovalarken genç adam elindeki anlaşmaya baktı. Üç yıl dayanmıştı.. O ailenin verdiği görevlere, işlediği suçlara. Bir geleceğe sahip olabilmek için katlanıyordu, bir yıl daha katlanabilirdi. Katlanabilir miydi? Bu onun için bile zordu.
Sahip olduğu tek şeyler tatlı kedisi, devam ettirebildiği eğitimiydi. Yeterliydi belki ama içindeki derin boşluğun yok olmasını sağlamıyorlardı.
Peki kimdi o? Berbat bir günde karşısına çıkıp, bir anlığına boşluğu yok eden dansçı? Peki, niye hayatında bu kadar sorun varken Victor, bu kişiyi bu kadar umursamıştı?
"Hep narin görünüyorsun ama içten içe tanıdığım herkesten güçlüsün. Bu gücün, azmin kaynağı ne? Gücüne rağmen neden gözlerin böyle hüzünle bakıyor.." -Victor
~~~~~
Sadece birkaç yıl önce kaybetmişti her şeyini genç kadın. Umudunu yitirip yok olmak istediği o günlerde karşısına bir ilham kaynağı çıktı. Ona tekrar müziği ve dansı sevmeyi öğretti. Genç kadın ise bu ilham olan kişiyi uzaktan özenle sevdi.
Beklentiye girmek şöyle dursun, onunla konuştuğu birkaç saniye onu mutlu etmeye yeterdi. Kendinden sakındığı hisleri ile gerçekten yüzleşmesi gerektiğinde ne yapacaktı peki?
"Uzaktan sevmek beni hiç rahatsız etmedi. Senin bana hissettirdiklerin 'müziksiz dans etmek' gibiydi. Sendin o müzik. Hep sen oldun." -Elisa