Akan göz yaşlarını koluna sildi Ömer, kafasını kaldırıp bakamadı karşısında oturan adama.
"Sen gidince-..."
Hıçkırığı böldü cümlelerini, bekledi Doruk gözleri dolu dolu, nelere sebep olduğunu duymak yüreğine hançer sokmak ile eşdeğerdi şimdilerde.
Bir kaç dakika sonra devam etti Ömer.
"Annen eve alınca eşyalarını aradı, bulamayınca inandı sonunda. O kapının önünden kaldıramadık biz onu...
Donmuş gibiydi, konuşmuyor hatta ağlamıyordu bile..."
Çatallaşan sesini düzeltti.
"Gece yarısı abim kucaklayarak getirdi eve kardeşimi. insan erir mi sabahtan akşama? Asiye erimiş, bitmişti."
Öfkeyle bakışlarını kaldırdı ve Doruk'un patlamış kaşında, kanayan dudağında gezdirdi hırsla gözlerini.
"Senin yüzünden! "