"Gözlerimiz "dedi tek kaşımı sorgulayıcı bir şekilde kaldırarak ona baktım o ise hafif bir tebessümle bakışlarını benden ayırarak toprak üzerindeki taşa çevirdi " aynı renkdeler ama -lafını keserek alt dudağını dişlerinin arasına aldı "ama ? Diye sordum "bir o kadar da farklılar" dedi gözlerimi devirerek "aynı renkse nasıl farklı olabilir ki" diye sordum bakışlarını tekrardan benle buluşturdu "farklılar işte " umursamaz bir şekilde konuşarak "farkı söyle?" Dedim o ise gülümseyerek başını iki yana salladı mayıştırıcı ses tonuyla " Senin gözlerinde kırgınlık görüyorum benimkinde ise parçalanmışlık." dedi.