En büyük korkumun en yakın arkadaşımı kaybetmek olduğunu sanırdım. Oysa onu korumak için eğitildiğim yılların ardından Lissa'nın gardiyanı olamamam söz konusuydu. Sebebiyse herkesin bir tanrı olarak gördüğü öğretmenime aşık olmamdı. Sorun şuydu ki ikimizde Lissa'nın koruması olarak atanan gardiyanlardık ve ben artık ne yapacağımı bilemiyordum. Dimitri bir seferinde bana şöyle demişti. "Eğer ikimiz Lissa'nın gardiyanı olursak onu değil seni korurum." Lissa benim kaybetmeyi göze alamayacağım kadar önemli biriydi. Bunu önemli kılan sadece onun en yakın arkadaşım olması değil. O Drogomir soyunun hayattaki son prensesiydi ve korunması gerekiyordu. Ne pahasına olursa olsun o korunmalıydı. Sorulması gereken soru Lissa'nın nasıl korunacağı değildi. Doğru soru, en yakın arkadaşımı korumak uğruna hayatımın aşkından uzak kalmayı göze alabilecek miydim? Ne en yakın arkadaşımdan vazgeçebilirim, ne de hayatımın aşkından uzak durabilirim. Konsey benden Dimitri'ye arkamı dönmemi ya da Lissa'nın gardiyanı olmaktan vazgeçmemi bekliyor. Siz gerçekten bunu yapabileceğime gerçekten inanıyor musunuz? Ben buna inanmıyorum. Lissa'yı her zaman koruyacağım ama konu Dimitri'ye gelince... O hayatımın aşkıydı ve o benim Dimitri'mdi. Ve ben ondan artık vazgeçebileceğimi hiç sanmıyorum...
1 part