My Dangerous Childhood Friend
  • Reads 2,646
  • Votes 153
  • Parts 15
  • Reads 2,646
  • Votes 153
  • Parts 15
Ongoing, First published May 25, 2021
Mature
"My Dangerous Childhood Friend" romanının türkçe çevirisidir.

***

"Söz verelim: İkimiz de yirminin üstünde ve bekar olduğumuzda birbirimize iyi bakalım."

Bir gün çocukluk arkadaşı döndü ve Siana'ya evlenme teklifi etti. Çocukken yaptıkları aptalca bir evlilik sözünün bahanesiydi. İyi bir adam olsa bile, o hala onun çocukluk arkadaşıydı!

 Bir öfke nöbeti içinde Siana, planlandığı orijinal neden yerine onu reddetmek için başka bir neden daha söyledi...

"Ben... tavşanlardan nefret ederim."

"Ve nasıl biliyorsun?"

"Neyi biliyorum?"

"Tavşan olup olmadığımı. Ve senin doğru olup olmadığını. Biz bunu önceden hiç yapmadık."

O bir kelime söyleyemezken, Allen onun adını çağırdı ve başını daha da eğdi. İki hilal gibi kıvrılmış gözleri, sanki ilgi çekici bir şey bulmuş gibi parladı. Yüzü Siana'nın düşündüğünden daha yakındı ve gergindi.

"Benimle bir geceyi paylaşmamış olmana rağmen, bir tavşan gibi hızlı bitirdiğimi düşündüğün için teklifimi reddettiğine inanamıyorum."

Büyük, erkeksi bir el, buklelerini hafifçe sıktı. Yakaladığı yumuşak, açık kahverengi bukleleri nazikçe yüzünün yan tarafına düştü.

"Sana evlenme teklifi eden adama tavşan olmadığını kanıtlamak için bir şans vereceksin, değil mi?"
All Rights Reserved
Sign up to add My Dangerous Childhood Friend to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
You may also like
Slide 1 of 10
Takıntı cover
SEN BEN VE BİZ. *Texting* (+18) cover
BERDEL (+18) cover
SEVDA KONMUŞ DALLARIMA  cover
orenda +21 cover
EKSTREM cover
NE MÜNASEBET - Yarı texting cover
Mafya                                     ( birinci kitap) cover
İzler Silinmez cover
Uzak'a Yakın | Texting cover

Takıntı

52 parts Ongoing

"Nefret ediyorum senden anlamıyormusun?"dedim titreyen korku dolu sesimle "Sevemiyorum ben seni olmuyor işte artık vazgeç benden izin ver gideyim"dedim artık bağırmaktan kısılan sesimle gözlerimden yaşlar durmuyordu hıçkırıkların arasında kaybolmuştum...benim isyan etmemin aksine o bana acıyan gözlerle bakıyordu ne kadar acizdim Kolumu tutan elinden kurtarıp kapıya doğru koştum belime sarılan kollar buna mani oldu kafasını boynuma gömerek derin nefes a ldı "Veremem....." "Eğer benden gitmeye kalkarsan seni odaya bile zincirlerim ama izin vermem"dedi korkudan ne yapıcağımı bilmiyordum artık yaşamak istemiyordum bu adamın esiri olmaktan bıkmıştım....