Dora'nın Roman'ı

Solmuş papatyayı kulağımın arkasına sıkıştırdı. "Solmuş," gülümsedi. "Ama sana çok yakıştı. Sana benziyor."
Parmaklarımı kulağımın arkasındaki soluk papatyaya dokundurdum. "Ben solmuş muyum?" Güldü ve kulağımdaki papatyayı düzeltti.
"Hayır. Sadece papatyaya benziyorsun. Her türlü papatyaya."
"Biliyor musun? Papatyalar koparıldıklarında kokar. Kokusu yani, papatyaların, koparıldıklarında yayılır."
"Biliyorum. Sen papatyanın her haline ve her şeyine benziyorsun."
"Ben ne zaman koparıldım?" diye sorduğumda sanki bunu bekliyormuş gibiydi.
"Sen koparılmamışsın. Koparılmana izin vermem." Fısıldar gibi kulağıma yaklaştı. "Senin kokunu ben alabiliyorum. Sen koparılmışsın ama hala topraktasın."

Telefonunuza gelen bir mesaj hayatınızı nasıl değiştirebilir? Size neler sunabilir? Mesela size harika dostluklar sunabilir mi? Ya da size ruh eşinizi kendi elleriyle verebilir mi? Bu hikayede Dora'nın bir reklamla hayatının nasıl değiştiğini okuyacağız. Kaptan onları esir tutabilecek mi? Onların en büyük travmalarına kadar bilen Kaptan, aslında kim? Kaptan onlara ne tür görevler verecek? Peki ya bu gençler tutsak oldukları evden kaçacaklar mı yoksa boyun mu eğecekler? Dostluk ve aşk kazanılır veya kaybedilir. Bir hikayede de ya kazanırsınız ya kaybedersiniz. Peki ya Dora, kazanacak mı?