Çaresizlik ruhumuza dolanır, seçimler yapmak zorunda kalırdık. Ben de çaresizdim, ruhumu yavaş yavaş kaybediyordum ve seçimler yapmak zorunda bırakılmıştım. 6 yaşında kırık dökük bir sandalyenin üzerinde ileri geri sallanıyor, gıcırdayanın sandalye ayakları olduğunu sanıyordum.
Hayır sandalye değil sol göğsümden sökülen kalbimin yarattığı boşluk gıcırdıyordu.
Ben Eylül.
Şimdi ruhum kapılarını sana da açıyor, tıpkı ona da açtığı gibi.
Yanağımdan düşen bir damla yaşı silecekken bileğimden tutarak buna engel oldu. "Eğer tek damla olan göz yaşlarını silersen daha fazlası geldiğinde elini kaldırmaya bile gücün kalmaz" dedi.
Dediğini yaptım o bir damla yaş yanağımdan süzülerek yok oldu, gerisi gelmedi.