Soluk soluğa kalırken bir elim ile ağzımı kapattım. Sırtımı duvara vermiş alnıma yapışan bir kaç soğuk ter damlası boynuma inmişti. "Hadi ama hiç canın sıkılmıyor mu?" İyice duvara sinmiş arkamda ki karanlık gölgeden saklanmaya çalışıyordum. O kadar gerilmiştim ki vücudumun her uzuvu uyuşmaya başlamıştı. "13. kartın sende olduğunu biliyorum." nefesim kesilmişti. "Ve şimdi hemen onu bana vermen gerekiyor." Elimde ki buruşmuş 13. karta baktım. Herkesin hayatını değiştirecek karta... o sırada gelen bi cesaret ile yerımden kalkmadan arkamda ki karanlığa seslendim. Ama bedenim hala zangır zangır titriyordu. "Eğer vermezsem?" titreyen sesime engel olamamıştım. onun da gülümsediğini hissetmiştim. "Buradan hiç kimse sağ çıkamayacak. kurallar bu."