Yazılmaya devam ediliyor.√ Olduğum yerde öyle duruyor hareket edemiyordum. Bu hayattan, yaşadığım eziyetlerden bıkmıştım. Derin bir nefes alıp aşağı baktım. Uçsuz bucaksız bir karanlık beni bekliyordu. "Eziksin kızım sen! Kime blöf yapıyorsun?" "Götü yemez ya atlamaya!" "Atlasana ezik!" "Güya dikkat çekecek işte." İnsanlar neden bu kadar bencildi? Neden? Buradan benim ölüm çıkacaktı. Arkamı döndüm yavaşça. Artık yüzüm onlara dönüktü. "Kızım bak aileni aradık. Sakin ol evladım. Lütfen yapma!" Karşımda duran edebiyat hocasına ve müdüre baktım. Gözlerimden akan yaşları sildim. "Bana yapılanlara göz yumdunuz."dedim. Müdür bir şey demek istedi de diyemedi sanki. "Öldüğüm zaman mutlu olacak mısınız?"dedim terasta bulunan herkese. "Benim katilim siz olacaksınız." "Eğer polis bir suçlu ararsa kendinizi söyleyebilir misiniz?" Kafamı iki yana salladım. "Söyleyemezsiniz. Siz bencil pislikler! İçinizde bir vicdan azabı ile yaşar mısınız!?" Öğrencilerde sessizlik oluşurken gözlerinde ki o duyguyu gördüm. Acıma duygusunu. Gözlerim onu buldu. Ağlıyordu. Rüzgar ağlıyordu. Bir kaç adımda öne geldi. Bana yaşattıkları aklıma gelirken kardeşim olduğu için ondan bir kez daha nefret ettim. "Yapma! İn evimize gidelim hadi." Nefretle baktım ona. "Allah seninde belanı versin."dedim. "Özür dilerim her şey için. İn lütfen." Ona güldüm. Gözyaşlarımı sildim. "Anneme ve babama onları her ne olursa olsun çok sevdiğimi söyle."All Rights Reserved
1 part