Ayaklarımın altında ezilen ıslak çimler, kalbimin nasıl ezildiğini temsil ediyordu.
Adımların yavaş ve temkinliydi, sanki bir sonraki adımımda bir kuyuya düşebilecek kadar dikkatli davranıyordum. Başım yerde, gözlerim attığım adımların üzerindeydi.
Başımı yavaşça kaldırdım ve onu gördüm, çileklerin içerinde duruyordu. Dağınık kumral saçları esen hafif rüzgarda dalgalanıyordu, açık kahve rengi gözleri kısıktı ve benim üzerimdeydi.
Ona doğru attığım adımlara dikkat etmeyi bıraktım, ona giderken düşersem bu önemli olmazdı.
Kırmızı elbisemin etekleri bacaklarıma sürttükçe kalbime akan siyah sıvıyı daha çok hissettim.
Dudakları kırıldı ve elini uzattı, dudaklarım kıvrıldı ve adımların daha da hızlandı ama ona ulaşamadım.
Düşmekten korktuğum o kuyuya, ona giderken düştüm.
Kalbini savaş meydanında bırakmış bir asker, o intikamı elbet bir gün alır.
...
Alakurt lakâbıyla bilinen Kurter Alacakan, ülkesinin en başarılı askerlerinden biridir. Bir gece vakti timiyle gittiği Kafes operasyonunda timdeki dostlarını acı bir şekilde kaybeder.
Her şeyini kaybettiği o zifiri karanlık gecede, kan dolu toprağa bakıp, toprağı avuçlayarak korkunç bir intikam yemini eder.
Ve her şeyi ardında bırakıp şehre geri döndüğünde, hiçbir şey aynı kalmayacaktır.
Özellikle de General'in kızıyla tanışıp, onunla aynı intikam yoluna başkoyduktan sonra...
ALACAKAN.