Her Oyun Biter
  • Reads 181
  • Votes 29
  • Parts 2
  • Reads 181
  • Votes 29
  • Parts 2
Complete, First published Jun 01, 2021
Kısa Hikâye

17. yüzyılda Retinentia (Retinensa) adlı gezegende bir Latin İmparatorluğu'nu yöneten Fortis Hanedanlığı'nın veliahdı, Prens Molliut, ölüm kapısını çaldığında ona bile meydan okuyabilecek kadar kibirli bir insandır.

Molliut, ölmeyi kendi gururuna yediremeyip tutkuyla bağlı olduğu oyun olan satrançla ölüme kafa tutmak ister. Tüm hayatı boyunca o kadar çok satranç oynamıştır ki karşısındaki ölüm bile olsa onu yeneceğinden hiç şüphesi yoktur fakat yine de kurallar gereği şartlar belirlenir:

Ölüm kazanırsa, Molliut hemen oracıkta ölmeyi kabul edecektir ama eğer Molliut kazanırsa, ölüm ona insan hayatının onlarca katı sene yanına yaklaşmayacağının sözünü verir.

Şah ve mat.
İşte Molliut'un kaderi, artık bu iki kelimeye bağlıdır.
All Rights Reserved
Sign up to add Her Oyun Biter to your library and receive updates
or
#16dönem
Content Guidelines
You may also like
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
72 parts Ongoing
Elzem Akay'ın sıradan ama güzel bir hayatı vardı. En iyi okullarda okumuş, en güzel oyuncaklara ve kıyafetlere sahip olmuştu. En değerli mücevherler daima onun boynunu süslemiştir. Lüks içinde yaşarken hayatta istediği her şeye kolayca sahip olmuştu. Üzerine titreyen iki abisi, onu hep güldüren kız kardeşi, iyi bir yengesi ve onu sürekli çıldırtan bir hizmetçisi varken hayat ona karşı fazlasıyla cömertti. Tüm bunları ne bozabilirdi ki? Bir gece korkunç bir ritüele kurban edildiğinde gözlerini bambaşka bir dünyada açar. Orta Çağın hiyerarşisinin içinde kalmışken eve dönmek hiç kolay değildi. Kendi dünyasında bir öğretmenken Ölümsüzlerin akademisinde bir hizmetçi olunca, sınıf farkının acımasız gerçekleriyle yüzleşir. Burası onun dünyası değildi, burası barbarların hüküm sürdüğü Araftı ve o, hayatta kalmak istiyorsa lüks alışkanlıklarından ödün vermeyi öğrenmeliydi. *** "Medeniyet yoksunu, vahşi barbar!" diye ona sesimi yükselttiğimde çatılan kaşları umurumda bile değildi. Tüm gün kuyudan su çeken o değildi. "Şu sivri dilin bir gün başına bela olacak." Sert bakışlarla beni uyardıktan sonra merdiveni işaret etti. "Kahyadan fırça yemek istemiyorsan işinin başına dön." "O kadın bir cadı." Ondan bahsederken bile tiksintiyle yüzümü buruşturdum. "Bence benden nefret ediyor." "Hayret." Kaşları alayla yukarı kalktı. "Oysaki çok sevilesi bir kadınsın." İğneleyici sesiyle ters ters ona baktım. "Sizde öyle Savcı Bey," dedim oyunbaz bir ifadeyle. "Sizi görenlerin yüzünde güller açıyor." "Bunu inanarak söylemiyorsun." "Tabii ki inanarak söylemiyorum." Gülerek bana ikinci kez merdiveni işaret etti. "İşinin başına dön aksi taktirde yarın seni sınıfıma almam. Bir hizmetçiye ders verdiğim için yeterince sorun yaşıyorum." Bu vahşiler kendi dünyamda ne kadar zengin ve asil olduğumu anlamak istemiyordu.
You may also like
Slide 1 of 10
KARANLIĞIN GERÇEKLERİ cover
Kaçış cover
BAL ÇİÇEĞİ  cover
Ejderhanın Tutsağı cover
YASAKLANMIŞ TUTKU +18 cover
YAŞAMAYANLAR (KİTAP OLDU) cover
Hayat (Şiir) cover
DÖNENCE cover
Daddy issues cover
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu) cover

KARANLIĞIN GERÇEKLERİ

10 parts Ongoing

Her şeyin içinde bir de yeni bir aile gelmesi dünyada olunmayacak şey